KIRMIZI GEZEGENİN BİLİNÇALTI HARİTASI
Gökyüzünde kızıla çalan bir yıldız gibi parlayan Mars, sadece fiziksel değil; psişik, ruhsal ve kolektif düzeyde de insanlık tarihini şekillendiren bir gezegendir.

Antik çağlardan beri savaşın, gücün ve hayatta kalma içgüdüsünün sembolüdür. Roma’da Mars, savaş tanrısı olarak tapılmış; Yunan mitolojisindeki karşılığı Ares, kaotik ve kanlı savaşların tanrısı olarak bilinmiştir. Astrolojik sembolünde ise yukarıya dönük bir okla birleşen daire, eril enerjinin özüdür: hareket, mücadele, hırs, fetih ve yön.
Astrolojide Mars, Koç burcunun yöneticisidir. İnisiyatif alan, doğrudan hareket eden, ilk adımı atan enerjidir. Modern astrolojide Akrep burcunun da yöneticisi kabul edilir: burada daha stratejik, tutkulu, derinlemesine dönüşüm isteyen bir savaşçı vardır. Mars haritada bulunduğu ev ve burçla, kişinin nerede cesur olduğunu, ne için ve nasıl mücadele ettiğini, mücadelesini verip veremeyeceğini ve nasıl öfkelendiğini gösterir.
Ama Mars sadece bir “saldırgan” değildir. O, ruhun yaşama içgüdüsü, “ben varım!” deme cesaretidir. Mars ne kadar bastırılmışsa, kişide o kadar huzursuzluk, pasif agresyon, ani patlamalar ya da tükenmişlik oluşur. Mars’ın dengesi, içsel savaşçının uyanmasıyla mümkündür.
MARS VE ERİL ENERJİ DENGESİZLİKTEN KUTSALLIĞA
Mars, astrolojide eril prensibin temsilcisidir. Fakat bu enerji yalnızca erkeklere özgü değildir. Her kadında da Mars bulunur; tıpkı her erkekte Venüs olduğu gibi. Kadın haritasındaki Mars, hem kendi içindeki eril yönü hem de hayranlık duyduğu ve tercih etmek isteyebileceği, aradığı, eril figürleri anlatır. Kadın bu Mars’ı bastırırsa, sınır çizemeyen, öfkesini dışa vuramayan, hakkını aramaktan korkan bir yapıya bürünür.
Erkek haritasında Mars, onun nasıl rekabet ettiğini, nasıl harekete geçtiğini ve ne uğruna mücadele ettiğini gösterir. Sağlıklı bir Mars, hedef odaklı, cesur ama nazik bir savaşçıyken; sağlıksız Mars, zorba, bastırıcı veya edilgen bir kişiliğe dönüşebilir.
İlişkilerde Mars-Venüs etkileşimleri büyük önem taşır. Arzunun, cinsel çekimin ve sınırların bu iki gezegenle bağlantısı vardır. Mars ilişkiye tutkuyu ve hareketi getirir. Ama dengesiz Mars, ilişkide güç savaşlarına, pasif agresyonlara ya da kontrol oyunlarına neden olabilir.
Spiritüel olarak Mars’ın dengelenmesi, hem kadın hem erkek için “kendi eril yanıyla barışmak” demektir. Bu yanla barışmadan sağlıklı sınırlar çizilemez, özgür irade gelişemez.
MARS’LA RUHSAL BİR YOLCULUK İÇSEL SAVAŞÇININ UYANIŞI
Mars’ın ruhsal çağrısı, dışarıya değil içeriye yöneliktir. Modern dünyada Mars enerjisi çoğu zaman bastırılır ya da çarpıtılır. “Hemen sakin ol”, “öfke kötü bir duygudur”, “susmak erdemdir” gibi söylemler, bireyin sağlıklı bir Mars enerjisi geliştirmesini engeller. Oysa gerçek ruhsal gelişim, öfkeyi bastırmak değil, onu dönüştürmektir.
Mars’la temasa geçen kişi, neye gerçekten öfkelendiğini görür. Bu farkındalık, büyük bir ruhsal sıçrama yaratır. Çünkü her öfkenin ardında bir ihtiyaç, bir yara ya da bir sınır ihlali vardır. Ve Mars’ın amacı, bu ihlali fark edip bireyin kendini savunmasını sağlamaktır.
İçsel savaşçıyı uyandırmak, onunla bir ittifak kurmak demektir. Bu ittifak sayesinde kişi artık hem başkalarının alanına saygı gösterir, hem de kendi alanına izinsiz girilmesine izin vermez. Mars, bilinçli yaşamanın ve iradeli bir ruhun temsilcisidir.
Mars'la Temas
Kendine Soracağın 5 Ruhsal Soru
1. En son ne zaman gerçekten “hayır” dedim?
2. Öfkemi nereye yönlendiriyorum – içeri mi, dışarı mı?
3. Hakkımı savunmak bana neden zor geliyor olabilir?
4. Arzularımın peşinden gitmek için neye cesaret etmeliyim?
5. İçimdeki savaşçı kim? Ve o aslında ne için savaşıyor?