Kuaförlüğün Büyülü Dünyasında Bir Yıldız! "Semih Pullukcu"

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Semih Pullukcu kimdir?

13 Ekim 1991’de Eskişehir’de dünyaya geldim. Sanatı seven, insanların hayatına dokunmayı seven birisiyim. Eskişehir Fatih Sultan Mehmet Okulu’nda eğitime başladım. Daha sonra Eskişehir Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Güzellik ve Saç Bakımı Hizmetleri bölümünde öğrenim hayatımı devam ettirdim. 

Kuaförlük kariyerinize nasıl başladınız? Kuaförlük mesleğine olan ilginizi nasıl keşfettiniz?

Kuaförlük kariyerim ve bu mesleğe olan ilgim gittiğim okulda başladı. Hem çalıştım hem de bir yandan okumaya devam ettim ve 2007 yılından beri bu sektördeyim diyebiliriz. Küçüklüğümden beri de ticaret ile uğraşmak istiyordum. Çocukluk yıllarımda, henüz 6-7 yaşlarındayken su satarak bir bisiklet almak gibi küçük girişimlerde bulunarak ticaret dünyasına adım atmıştım. Lise dönemlerimde ise kendi kendime fön çekmeye çalışırdım. Fön çekme konusundaki kendi kendime yaptığım bu denemeler, benim için saç tasarımı ve güzellik dünyasına olan ilgimi pekiştirdi. Okul yıllarımda, atölye çalışmalarının beni büyülediğini fark ettim. Bu süreçte, kuaförlük mesleğinin yaratıcı ve estetik yönleri beni cezbetmeye başladı. Kuaförlük kariyerime resmi olarak başladığım nokta, bu ilgi ve deneyim birikimimle birleştiği okul zamanları oldu açıkçası. Hem çalışarak hem de eğitimime devam ederek, 2007 yılından bu yana, bu dinamik sektörde aktif olarak yer alıyorum. Mesleğe başladığım anda, sahip olduğum tutkulu kararın doğru bir tercih olduğunu anladım. Bu süreç, beni sürekli olarak kendimi geliştirmeye ve yeniliklere açık olmaya teşvik etti. Kuaförlük, benim için sadece bir meslek değil, aynı zamanda kreatif ifadem ve insanlarla bağlantı kurma şeklim haline geldi. Her gün yeni bir müşteriyle tanışmak ve onların güzellik yolculuğuna eşlik etmek, benim için bir ayrıcalık ve keyif kaynağı haline geldi.

Kuaförlük, benim için sadece bir meslek değil,aynı zamanda kreatif ifadem ve insanlarla bağlantı kurma şeklim

Eskişehir'deki kuaför çalışmalarınız hakkında da bilgi alabilir miyiz? Eskişehir'de tanınan bir kuaför olarak neler yapıyorsunuz?

Eskişehir'de yürüttüğüm kuaförlük kariyerimde, sadece geleneksel saç tasarımı ve güzellik hizmetleriyle sınırlı kalmayıp, topluma katkı sağlayan sosyal sorumluluk projelerine de öncelik verdim. Kuaförlük mesleğini sadece bir estetik uygulama olarak değil, aynı zamanda toplumla etkileşim ve yardımlaşma platformu olarak gördüm. Özellikle Huzurevi, Kadın Sığınma Evleri, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Psikiyatri servisi gibi kurumlarda elimden geldiğince yardıma ihtiyaç duyan herkese destek olmaya çalıştım. Bu, mesleğimin sadece dış görünümle ilgili olmadığını, aynı zamanda insanların duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarına da dokunma amacımı yansıtıyor.  Ayrıca, Eskişehir'deki CMC ve Models Of Eskişehir gibi yerlerde sosyal sorumluluk projelerine imza attık. Bu projeler, toplumda farkındalık yaratmayı ve yardıma muhtaç kesimlere katkı sağlamayı hedefleyen çabalarımızın bir parçası oldu. Toplumun çeşitli kesimlerine dokunarak, mesleğimizin sadece bireysel güzellikle değil, aynı zamanda toplumsal iyilikle de bağlantılı olduğuna inanıyorum. Eskişehir'de tanınan bir kuaför olarak, sadece saç tasarımı değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk projeleriyle de adımızdan söz ettirmeye çalıştık.

Sosyal sorumluluk projelerine katılımınız hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz? “Çocuk Yaşta Geline Hayır” projesi gibi projelerde neden yer almayı tercih ediyorsunuz?

Sosyal sorumluluk projelerine katılımım, toplumsal duyarlılığın bir parçası olarak değerlendirilebilir. “Çocuk Yaşta Geline Hayır” gibi projelerde yer almayı tercih etmemin temel sebepleri, insan haklarına saygı, eğitim ve toplumsal bilincin arttırılması gibi önemli konulara odaklanma isteğimden kaynaklanıyor. Her bireyin, toplumun bir parçası olarak, çeşitli konularda duyarlı olması ve katkı sağlaması gerektiğine inanıyorum. Sosyal sorumluluk projeleri, bu duyarlılığı artırmak ve toplumun daha iyi bir yer olması için çaba göstermek adına önemli bir araçtır. Bu projeler, çeşitli sosyal meselelere dikkat çekerek, insanların farkındalıklarını artırmayı ve olumlu değişikliklere katkıda bulunmayı amaçlar.  “Çocuk Yaşta Geline Hayır” projesine katılmamın arkasındaki temel düşünce, çocuk yaşta evliliklerin bireyler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği ve bu durumun toplum sağlığına zarar verebileceğidir. Evlilik, bir bireyin fiziksel ve psikolojik olgunluğa ulaşması, kendi kimliğini bulması ve hayatıyla ilgili bilinçli kararlar alabilmesi için gerekli bir süreçtir. Çocuk yaşta evlilikler, bu süreci etkileyebilir ve bireylere uzun vadeli olumsuz sonuçlar doğurabilir. Bu projelerde yer almak, bu konuda farkındalık yaratmak ve topluma bu konuda bilgi sağlamak amacıyla yapılan önemli bir adımdır. Bu şekilde, insanların daha bilinçli ve sorumlu kararlar almasına yardımcı olmak ve toplumun daha sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkıda bulunmak istiyorum.

Egomu bir kenara bırakarak, her daim öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum

“Çocuk Yaşta Geline Hayır” projesine katılmadan önce veya projede yer aldıktan sonra, buna benzer bir olay başınıza geldi mi? Yani çocuk yaşta evliliklere karşı bir deneyim yaşadınız mı? Yaşadıysanız bu deneyim mi etkiledi projeye katılımınızı?

Öncelikle böyle bir durumla karşı karşıya kalmadım. Ancak, sosyal medyada ve medya aracılığıyla duyduğum ve gördüğüm olaylar beni derinden etkiledi. Bu durum, toplumun belirli kesimlerinde yaşanan sorunlara karşı duyarlılık geliştirmeme ve bu konuda bir fark yaratmaya yönlendirdi. Projeye katılımım, öncelikle gözlemlediğim ve anladığım toplumsal bir soruna karşı duyarlılık oluşturma amacını taşıyor. Çocuk yaşta evliliklerin, genç bireylerin haklarına ve gelişimine zarar verebilecek bir durum olduğuna olan inancım, projede aktif rol almamın temel motivasyonlarından biri oldu. Ben de bu projede yer alarak, çocuk yaşta evliliklerin ne kadar ciddi bir mesele olduğunu vurgulamak, bu konuda farkındalık yaratmak ve toplumsal değişime katkıda bulunmak istedim. Bu bağlamda, kişisel deneyim yaşamamış olsam da toplumsal sorunlara karşı duyarlılığım ve vicdanımın yönlendirmesiyle bu projede yer almayı tercih ettim.

Mesleğinizde kendinizi nasıl sürekli olarak geliştiriyorsunuz? Eğitim veya yeniliklere nasıl ayak uyduruyorsunuz?

Kuaförlük mesleğinde sürekli gelişim, yeniliklere ayak uydurma ve sektördeki değişimlere uyum sağlama, kariyerimin başarısını sürdürmemin önemli bir parçası. Bu amaçla, egomu bir kenara bırakarak, her daim öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Her şeyden önce, mesleki gelişimimi desteklemek adına düzenli olarak çeşitli eğitim programlarına katılmaktayım. Ayrıca, moda dünyasındaki değişimleri yakından takip ederek, saç tasarımındaki güncel trendleri anlamak ve uygulamak için çaba sarf ediyorum.  Sonuç olarak, kuaförlük mesleğimde kendimi sürekli geliştirmek için egomdan arınarak, öğrenmeye ve değişime açık bir tutum benimsemek, müşterilerime daha kaliteli bir hizmet sunabilmem ve sektördeki rekabet avantajımı sürdürebilmem için kritik bir stratejidir.

Sadece saç tasarımı ve güzellik hizmetleriyle sınırlı kalmayıp topluma katkı sağlayan sosyal sorumluluk projelerine öncelik verdim

Kuaförler için kariyer yolculuğunda başarılı olmanın anahtarları nelerdir, özellikle genç kuaförler için önerileriniz var mı?

Başarının temel taşı olan işini sevme kavramı, kuaförlük mesleğindeki başarıya giden yolda vazgeçilmez bir unsur. İşini sevmek, sadece bir görev değil, aynı zamanda bir tutkudur. Mesleğe olan bu derin sevgi, her zorluğun üstesinden gelmeye ve sürekli olarak kendini geliştirmeye olanak tanıyor. Bence sevgiyle halledilemeyecek hiçbir şey yok. Genç kuaförler için verilebilecek önemli tavsiyem ise kariyerlerinin başındayken karşılaşabilecekleri zorluklar karşısında pes etmemeleri ve hayallerine sadık kalmalardır. Hayalleriniz peşinden hep sevgi ile koşun.

İşinizin dışında ilgi alanlarınız veya hobileriniz nelerdir? Kuaförlük dışında zaman geçirmeyi sevdiğiniz şeyler var mı?

Kuaförlük mesleğiyle birlikte, hayatımı renklendiren ve beni dengede tutan birkaç ilgi alanı ve hobiye sahibim. İşimin dışında geçirdiğim zamanlarda özellikle at binme ve yüzme gibi aktivitelerle meşgul olmayı tercih ediyorum. Bu hobiler sayesinde, yoğun iş temposundan uzaklaşıp kendime zaman ayırabiliyorum. At binme ve yüzme, benim için hem eğlenceli hem de kişisel gelişime katkı sağlayan aktiviteler.

Gelecekteki planlarınız ve hedefleriniz nelerdir? Kuaförlük kariyerinizde önümüzdeki yıllarda ne gibi projeler veya gelişmeler bekliyorsunuz?

Her şey çok daha güzel olacak. Beni takip edenler ve yanımızda olanlar, ekibimle neler yapabileceğimizi biliyor. Uzun bir süredir üzerinde çalıştığımız “Adens” markasını çıkarmak benim için önemli bir adım oldu. Adens markası ile ilgili ilk projemiz “Bungalov Gelin Atölyesi”. Ancak, şu aşamada daha fazla detay veremem. İlerleyen zamanlarda yeni projeler ve gelişmeler olabilir. Bizleri takipte kalın.