Sanatın Ritmini Yakalayan Usta Orkestra Şefi"Behzat Gerçeker"

KÜLTÜR & SANAT 24.08.2023, 15:31 24.08.2023, 15:38 Muhabir
Sanatın Ritmini Yakalayan  Usta Orkestra Şefi"Behzat Gerçeker"

Müziğin büyülü dünyasında nadir bulunan yeteneklerden biri olan Behzat Gerçeker ile sahne aldığı Anemon Grand Eskişehir’de heyecan verici bir röportaj için bir araya geldik. Türkiye'nin gururu olan bu yetenekli sanatçı hem ulusal hem de uluslararası sahnelerde kendine özgü yorumuyla müzikseverlerin kalbinde taht kurmuş bir isim. Enbe Orkestrası'nın kurucusu ve şefi olarak sahnede muhteşem bir uyum yakalayan Behzat Gerçeker, müziğin her alanında başarılarıyla adından söz ettiriyor. Gerçeker'in, Türkiye'de sayısız ünlü isimle birlikte çalışması ve Enbe Orkestrası ile muhteşem performanslar sergilemesi, onu adeta bir müzik ikonu haline getirmiştir. Peki, bu müzik dehasının ardındaki hikâye nedir? Sanatın ritmini yakalayan usta orkestra şefi Behzat Gerçeker ile müziğin büyülü dünyasına doğru bir bakış atmak için, mikrofonumuzu ona çeviriyoruz.

Sizin için kariyerinizin dönüm noktası diyebileceğiniz yer neresidir?

Çok uzun yıllardır müzikle uğraşıyorum ama Ankara’da Devlet Konservatuvarında Fazıl Say ile başladık. Sonra İstanbul Devlet Konservatuvarı yükseği bitirdim ve İstanbul Operası sanatçısı oldum. 2 sene Paris’te 1 sene de Macaristan’da kaldım. Bu orkestrayı kurmak istediğim zaman, dünyanın en büyük sesi ama şu an sesi kulaklarımızda olup hayatta olmayan Barry White ile çaldığımız konserden sonra hayatım değişti. Düşünün dünya çapında büyük bir sesle aynı sahneyi paylaşmak ve onunla konser yapmak… Çok özel bir şey olduğunu düşünüyorum. 

Şanslı olduğunuzu düşünür müsünüz? Yoksa doğru zamanda doğru yerde olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? 

Ben Paris’ten döndükten sonra orkestrayı kurmuştum. Hedefim zaten başta yola çıkarken dünya starlarıyla, ülkemizin starlarıyla çalmak, kendi albümlerimizi yapmaktı. İşte yavaş yavaş basamakları çıkarken nihayet o noktaya geldik. Ondan sonra da dönüm noktamız 2005 yılında Barry White ile olan Atatürk Kültür Merkezi’ndeki konserimiz oldu.

Şu an gündeminizde hangi proje ve çalışmalar var?

Biliyorsunuz Mustafa Ceceli ile başlayan bir hikayemiz var. Daha sonra Aslı Güngör, Elvan Günaydın, İlyas Yalçıntaş, Feride Hilal Akın… İsmini sayamadığım daha birçok müzisyenimiz var müzikseverlerle, sizlerle tanıştırdığım. Şimdi yeni genç insanlar var. Yurt dışında çok konserlerimiz var. Şarm El Şeyh’deydik Mısır’da daha sonra Abu Dabi, Dubai, geçen hafta Paris’teydik. Ülkemizi temsilen Moskova Kremlin Sarayı’nda, İtalya’da Roma Sarayı’nda çaldık. Birçok özel konserde yer aldık. İnşallah Avrupa’da, dünyada bir müzik yapıp orada Pop 10 listelerine girmek. Hedeflerimiz bunlar. 

Siz son dönemde kimleri dinliyorsunuz? 

Ülkemizde yeni müzik piyasasına girmiş genç nesil yetenekli isimler var, onları dinliyorum. Yabancılardan Frank Sinatra -aramızda değil ama- sonra Michael Bublé dinliyorum. 

Yeni nesil müziği beğeniyor musunuz? Mesela yeni nesil Arabesk çıktı, Rap, T-rap tarzlar çıktı. Bunlar aslında sizin gibi önemli sanatçılar tarafından eleştirilen tarzlar. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz? 

Rap, T-rap gibi müzikler şu anda revaçta. Açıkçası ben bu dünyadaki bir moda gibi görüyorum. Dolayısıyla Türk Halk Müziğimiz de çok iyi, Türk Sanat Müziği de iyi, Caz da iyi. Ben müzik tarzlarını ayırt etmiyorum. Müziği icra edenlerin, iyi icra etmesini önemsiyorum.

Coverlar hakkında neler düşünüyorsunuz?

Yani güzel olanlar var. Zaten güzel olmayanı müzikseverler beğenmiyor. Bizim işimiz de parçalarımızı yaparken müzikseverlerin kalbine ve ruhuna hitap etmek. Onu başarabilirsek, bizim için bu çok önemli. Bu son yaptığımız projede iki tane genç yeni arkadaşımızı sizlerle tanıştırdık. Dolayısıyla insanlara etkileyebiliyorsak, onların yüreklerine dokunabiliyorsak bence bu iş olur. 

Eskişehir ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Eskişehir’i çok seviyoruz. Burada dostlarımız var. Eti’nin sahibi Firuzhan Kanatlı var, siz onun bu yönünü bilmezsiniz ama çok iyi trompet çalıyor. Burada çok sevdiğim isimler var. Eskişehir’i seviyorum ve burada da olmaktan bu gece acayip mutluyum. Daha önce de çok kez geldim. Eskişehir’i ve Eskişehirli dostlarımı seviyorum.

Özel hayatınızdan da bahsedebilir misiniz?

Ben genel olarak müziğimle sizlerin karşısında olmak istiyorum. Müzikten arta kalan zamanlarda spor yapıyorum, tenis oynuyorum, ailemle ilgileniyorum.  Yani esas işimizi iyi, sağlam kafayla güzel müzik yapabilmek için vücuttaki toksinleri atıp iyi çalışmamız lazım.

Nasıl bir orkestra şefisiniz?

Birçok müzisyenin yanında çalıştım. Onno Tunç ile çalıştım. Çok büyük müzisyen. Yani herkesin bir bakış açısı var. Kendi tarzım şu andaki dünyaya biraz uyar, çünkü eski model müzisyenler vardı ya şimdi öyle değil. Dünya tamamen değişti. İşte bu telefonla şu anda Amerika’daki konserleri canlı izleyebiliyorsunuz. Son olarak benim orkestra şefi olarak müzisyenlere söylemek istediğim, görevim olan şeyler var. Örnek olmamız lazım. Onlara yol göstermemiz lazım.

Oğlunuzun da sizin gibi müzisyen olmasını ister misiniz?

Zaten kendisi de bu alanla ilgileniyor. DJ’lik yapıyor yurt dışında. Geçen Finlandiya’daydı. Şimdi İsviçre’ye gidiyor. O elektronik müzik yapıyor, kendi alanında ilerliyor. Biz de kimseye bir şey söyleme hakkına sahip değiliz. Onlar hangi alanda istiyorlarsa ilerliyorlar. Ama müzik alanında yaptığı müzikler bizimkilerden çok farklı çünkü dünya değişiyor. Elektronik müzik tabii farklı bir müzik türü. Kısacası o kendi alanında ilerliyor, inşallah iyi şeyler yapar.

Birlikte düet yapmak isteyip yapamadığınız bir sanatçı var mı?

Tarkan geçen albümünde “Her şeye rağmen” isimli parçamızı söyledi. Ferhat Göçer olsun, Ziynet Sali, Funda Arar, Burcu Güneş, Betül Demir, Kubat gibi birçok sanatçıyla çalışma şansım oldu. Tabii dünya çapında da sanatçılar var. Michael Bublé ile çalmak, beraber bir konser yapmak isterim. Jose Feliciano, Domingo, Pavarotti, Barry White, Richard Clayderman, Christian Adam, Goran Bregoviç, Mónica Molina gibi birçok insanla çalıştık. Allah kısmet ederse daha sahneyi paylaşmak istediğim birçok sanatçı var.

Bu kadar genç kalmanızın ve başarılı olmanızın sırrı nedir?

Başarımın sırrı da gerçekten çok çalışmam. Burada provadan beri notalar, müzik… Hayatım müzikle. Zaten çok çalışan insanlar bir şekilde başarıyor. Her meslekte bu böyle.

Bir sürpriz var mı peki? Sizi dinleyenlere bir şeyler söylemek ister misiniz?

Bugün özel bir repertuvar için Eskişehir’e geldik. Müthiş dans, müzik, eğlencenin olacağı bir gece. Öyle bir repertuvar hazırladık. Daha sonra İstanbul’da Aspendos’ta konserimiz var.  Sonra çok büyük bir yerin açılışı var orada çalacağız. Biliyorsunuz Antalya’da ilk defa Cosmos Theatre’da çaldık. Yani bir konser salonu açılışını yapmıştık. Daha birçok konserimiz var. Herkesi bekliyoruz. Müzikseverlere buradan çok sevgiler. Güzel, müzik dolu günler diliyorum.

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
10
açık