EFSANEVİ KADIN

Türkiye'de Su altında dalış yaparak resimlerini üreten ilk kadın olan Çağdaş İlim anlattı... Eskişehir’de doğdu ve büyüdü. 18 yaşında Sağlık bölümünden mezun olduktan sonra Anadolu’nun ücra bir köyüne Ebe olarak atandı, 30 yıl boyunca mesleğini icra etti. Kendisi cıvıl cıvıl, farkındalığı ve hayat enerjisi oldukça yüksek biri olan Çağdaş İlim meslek hayatı gereği olumsuz olaylar karşısında mutsuz bir insana dönüştü. O zamanlar, hayatının çıkmaz bir döneminde olan Çağdaş İlim, ruhunu iyileştirmek için pek çok hobi edindi. Resim alanında uğraşmaya başladıktan sonra ise gerçek tutkusunu keşfetmiş oldu. Evet, gerçek tutkusu resim ve resme dair her şeyin olduğunu anladı. Dünya'da su altına dalış yaparak resim çizen 3’üncü ve ülkemizde 1’inci ressam olan Çağdaş İlim anlattı. İlim, hayatında bir tutku haline gelen resim sanatından ve su altına dalış yaparak yaptığı çalışmalardaki süreçlerden bahsetti.

KÜLTÜR & SANAT 21.12.2022, 16:23 06.01.2023, 15:02
EFSANEVİ KADIN

Gerçek Tutku'mun Resim Olduğunu Anladım

Aslında Sağlık bölümü mezunusunuz ve 30 yıl boyunca birçok şehirde Ebe’lik mesleğini icra ettiğinizi biliyoruz. Alanında çok başarılı bir ressamsınız ve aynı zamanda başka bir mesleğiniz de var. Ve ikisi birbirinden çok bağımsız meslekler. Biraz bahseder misiniz?

Evet, Sağlık bölümünden mezunum. 18 yaşında mezun olduktan sonra Anadolu'nun ücra bir köyünde yaptım. Evlendim, çocuk sahibi oldum… Eşimin görevi nedeniyle de Anadolu’nun pek çok yerine taşındık. Mesleğime gittiğim yerlerde devam ettim. 30 yıl boyunca çalıştım. Bir süre sonra mesleğimin ruhuma uygun olmadığını fark ettim, bana göre değildi. Hastaneler, kanlar, hastalıklar… Duygusal anlamda çok yıprandım. O sırada çalışmaya devam ettim ama ruhumu iyileştirmeye baktım. Resim yolculuğum ise şöyle başladı; Karsta görev yaparken bir resim öğretmeni ile karşılaştım. Bana söylediği “Sizde bir ışık var, üretmek ve yaratmak istiyorsunuz, bence resme başlamalısınız” dedi. Aldığım bu öneriyle, eğilimimin olduğunu da düşününce resme başladım. Bu işi profesyonel anlamda yapabilmek adında pek çok eğitim aldım. Bu arada daha önce saz, bilgisayar, takı tasarım gibi pek çok kursa gittim ama bir süre sonra hevesimi yitirip bırakıyordum. Resme başladıktan sonra ise gerçek tutkumu keşfetmiş oldum.

Peki, ilk serginizi nerede açtınız?

İlk sergim Yunanistan’da bir sanat galerisinde karma sergi olarak başladı. Ve işin güzel yanı da ilk sergimde keşfedilmem oldu. Sergime, Resim ve sanat anlamında duayen bir isim geldi. O kişi, benim resmimi görmüş ve bunu yapan arkadaşı bana çağırın demiş. Yanına gittiğimde, duyduklarım beni çok heyecanlandırdı ve gururlandırdı açıkçası. Resmimin, üretme ve görme açısından sanatsal değeri çok yüksek bir resim olduğunu söyledi. Ve çalışmalarımı profesyonel anlamda nasıl işe dönüştüreceğim ile ilgili destek vereceğini söyledi. O hocayla tanıştıktan sonra bana sanat yolunda çok katkısı oldu. Uluslararası çalıştaylara katıldım. Sergiledim. Farklı farklı kapılar açtı bana…

16 Ülke'de Sergi Açtı

Birçok yerde serginizin olduğunu biliyoruz. Peki, bu zamana kadar kaç ülkeyi gezdiniz?

Toplamda 16 ülke gezdim. 16 ülkede kişisel ve karma sergilere katıldım. Gittiğim ülkelerde de o ülkenin görmek istediğim şehirlerini de gezmiş oldum.

Gezdikleriniz arasında sizi en etkileyen yer neresi oldu?

Prag ve Mısır’dı. Prag’ı çok sevmemin sebebi ise çok sevdiğim yazar Kafka’nın müzesinin orada olmasıydı. Onun dışında Çok otantik ve şirin bir şehir… Mısır’da çok tarihi bir yer. Mısır Piramitleri ’ne gittim ve müthişti. Şunu da söyleyebilirim ki Frankfurt, Almanya veya Londra beni o kadar cezb etmedi.

Su altına dalış yaparak resim yapan ülkemizdeki tek ressamsınız, dünyada ise üçüncü sırada yer aldığınızı biliyorum. Nasıl karar verdiniz, biraz anlatır mısınız?

Daha önce Bodrum’da bir deneme dalışı yapmıştık. Çok enteresan geldi ve müthiş bir deneyimdi. Sonra bu işi profesyonel anlamda yapmak istediğimi fark ettim, dalış kurslarını araştırmaya başladım. Denizli’de de bir dalış okulunun olduğunu öğrendim. Öğrenir öğrenmez de kızımla birlikte kaydolduk. Ve gerçekten hayatıma tesadüfi bir şekilde giren insanların, yolumu çizmemde çok katkısı olduğunu düşünüyorum. Mesela, gittiğim kurstaki dalış hocası, su altında resim yapan bir Rus kadının olduğunu, ikincisinin de ben olabileceğimi söyledi. Ve su altında resmimi ilk defa Muğla’nın Dalyan ilçesinde yaptım.

Suyun Altında Zor Zapt Ettiler

Çok cesurca, hiç tedirgin olmadınız mı?

Suyun altında yaşam alanı inanın tahmin ettiğinizden çok daha sakin ve huzurlu, güvenli bir ortam aslında. Benim alışmakta zorlandığım şey çok hareketli ve tez canlı bir yapım olduğu için, suyun altında zor zapt ettiler diyebilirim. Şimdi ise çok sakinim. Mısır’da, Dalyan’da, Çifteler’de, Sakaryabaşı’nda ve daha hatırlayamadığım pek çok yerde su altında dalış yaparak ürettiğim eserlerim var.

Su Altında Resim Yapmam, 30 Dakika Kadar Sürüyor

Peki, nasıl bir his?

Öncelikle çok zor olduğunu düşünüyorum. Taşıdığınız malzemelere hâkim olmak, sırtınızda tüm ekipmanları kontrol etmek ve aynı zamanda da bir tüpten nefes alarak resim yapmaya çalışmak tahmin ettiğinizden çok daha yorucu ve zordu. Tabii zor olmasından daha çok güzel yanları vardı. Başka bir dünyada, başka bir evrende, bunu yapmanın zor olduğunu bilerek üstesinden gelip bunu başarmak çok mutlu eden bir histi. Bu arada su altındaki resim yapma sürecim yaklaşık 30 dakika kadar sürüyor.

Peki, çok güzel yapılmış, kendi ellerinizle ürettiğiniz çanta tasarımlarınız var. Çanta fikri nasıl doğdu?

Bu zamana kadar yaptığım kişisel sergilerim ve katıldığım uluslararası çalıştaylarda yaptığım harcamaların hepsi kendime aitti. Ama bir süre sonra yetmemeye başladı. Bu durumda çok mustarip kaldım ve ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Ve yine bir hocamın tavsiyesiyle, yola çıktım. Bana yaptığım aynı resimleri bu kez çanta üzerinde tasarlayarak satış yapabileceğimi söyledi. Yeni fikir oldukça hoşuma gitti ve bu anlamda sanatımı geliştirmeye karar verdim. Kimya mühendisi olan babamla bir boya geliştirdik. Çantanın yüzeyine tutunan, çıkmayan ve suya dayanıklı boyalar ürettik. Zamanla kendi adım olan Çağdaş İlim markasıyla da tescillendirdim. Çanta eserlerimde, hem kişiye özel tasarımlarım hem de genel anlamda çalışmalarım var.

İlerleyen dönemler için hayata geçireceğiniz başka projeleriniz var mı?

Atölyemi genişletmek istiyorum ve çantalarımı satmak için de bir ortam yaratmak istiyorum. Şu an kendi imkânlarım ve çevremin sayesinde satışlarımı yapıyorum. Ama tüm kitleye ulaşabileceğim bir müşteri potansiyeli sağlamak ve ortam yaratmak istiyorum.

Su altında yaptığınız resimlerle daha çok öne çıkıyorsunuz. Peki, buna yönelik gerçekleştireceğiniz uygulamalar var mı?

Eskişehir’de kişisel bir sergi açmayı çok istiyorum. Bununla ilgili Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile görüştüm. Eskişehir’e döndüm ve şehre yerleşeli 6 ay oldu. Artık bu saatten sonra bu toprakların evladı olarak Eskişehir’e dönüşümü yaptım. Omuzlarına yaslanacağım ve bana destek olacakları bir şehir olduğunu düşünüyorum. Kişisel sergimde destek olurlarsa çok memnun olacağım. Sergide hem su altında yaptığım resimleri hem çanta tasarımlarımı hem de diğer çalışmalarımı sergileyeceğim.

Eskişehir'in Kadınları Çok Üretken 

Peki, siz 6 aydır Eskişehir’de yaşıyorsunuz. Gözlemlediğiniz kadarıyla Eskişehir’de ki insanların sanata olan bakış açısı nasıl?

Bence Eskişehir’in sanata ilgisi var ama nerelerde sergilediğiniz ve nasıl sergilediğiniz de önemli. Mesela Eskişehir, özellikle kadınların üretmesine çok önem veriyor. Kadınlar da çok üretken olduğu için birbirinden yaratıcı eserler çıkıyor.

Peki, sizin sanata karşı olan bakış açınız nedir?

Ülke genelinde düşünecek olursam, biraz karamsar bir bakış açısına sahibim. Çünkü çok iyi işler yapan, evinde üreten kadınların doğru pazarla buluşmadığına inanıyorum. Ben resmimi satmalıyım ki devamında tekrar boya alıp resim yapabileyim. Aslında çantalar benim çıkış noktam oldu o konuda...

Resimle olan ilginiz dışında neler yaparsınız, vaktinizi nasıl geçiriyorsunuz?

Seramik ile ilgilenmeyi çok seviyorum. Onun dışında iyi bir müzik dinleyicisiyim. Çok eskiden beri rock müziği hayranıyım. Bunun için Budapeşte de bir rock konserine gittim. Ve kitaplara hayranım, çok severim…

Sevdiğiniz kitaplar arasında neler var?

Kafka ,Dostoyevski, Edgar Allan Poe gibi "Yeraltı Edebiyatı" yazarlarını severim .
 

ÇAĞDAŞ İLİM : " BANA YÜKLENEN SIFATLARIN YANINDA SADECE İNSAN KALABİLMEYİ SEVDİM... OTTAN, ÇİMENDEN, KEDİDEN, KÖPEKTEN, ÇİÇEKTEN FARKSIZ VARLIĞIM ; ÜRETEREK, FARKINDA OLARAK VE RENKLERE BULANARAK HUZUR BULUYOR"

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
10
açık