Tebbet Filminin Yönetmeni "Erdal Yavan"

Türk sinemasının önde gelen isimlerinden Erdal Yavan'ın kariyer yolculuğuna göz atıyoruz. 1997'de sektöre adım atan Yavan, Sinan Çetin ile tanışmasıyla başlayan bu serüvenini zamanla yönetmenlik, yapımcılık ve kendi projelerini üretme alanlarına taşıdı. Korku, gerilim, aksiyon ve komedinin buluştuğu son projesi "Tebbet" hakkında bir röportaj gerçekleştirdik. Türk sinemasının renkli dünyasında iz bırakmaya aday olan Erdal Yavan’ı gelin daha yakından tanıyalım!

KÜLTÜR & SANAT 14.09.2023, 14:20 14.09.2023, 15:42 Muhabir
Tebbet Filminin Yönetmeni "Erdal Yavan"

Öncelikle film dizi sektörüne nasıl adım attınız? Kariyer yolculuğumuzdan kısaca bahseder misiniz?

Film sektörüne adım atmam 1997 yılında Sinan Çetin ile tanışmamla başladı. O dönemde "Romantik" adlı bir sinema filmi çekiliyordu ve bu filmin setinde sektöre giriş yaptım. Daha sonra film sektöründe nasıl ilerleyeceğimi düşünmeye başladım. İlk olarak yönetmenlik eğitimi aldım, ardından kamera eğitimleri ile kendimi geliştirdim. Ancak daha sonra yapımcılığa ilgi duymaya başladım. 1997 yılından bu yana birçok projede yer aldım hem yurt içinde hem yurt dışında. Özellikle Türkiye'de önemli projelerde yer aldım, bu da çalıştığım iyi yapımcılar sayesinde oldu. Beşiktaş Kültür Merkezi, Erler Film, Bilal Kalyoncu ve Pastel Film gibi önemli yapımcılarla çalıştım. Daha sonra kendi projelerimi hayata geçirmek için yola çıktım ve birçok proje ürettim.

Yaptığınız ilk projeniz neydi?

2011 yılından itibaren kendi projelerimi üretiyorum. İlk projem aslında bir korku filmiydi, ancak vizyona giremedi. Daha sonra "Sır" adlı bir sinema filmi yaparak vizyona girdim. Ardından "Lübbey’in Laneti" isimli bir korku filmi projemi gerçekleştirdim. Şu an arkadaşlarımla birlikte "Tebbet" adlı bir sinema filmi yapmaya hazırlanıyoruz. Bu yıl için iki film dağıtım sözleşmesi bulunuyor ve önümüzdeki yıl da dört film daha yapmayı planlıyorum. Bu projelerin ikisi korku, ikisi komedi türünde olacak. Özellikle bu filmleri Eskişehir'de çekmeyi planlıyoruz.

Filmden biraz bahsedelim. Neden Eskişehir Sarıcakaya'da çekilecek bu film?

"Tebbet" filmi için Eskişehir Sarıcakaya'nın seçilmesinin sebepleri var. İstanbul'dan sonra Türkiye'nin sinema sektöründe ikinci kalbi olarak gördüğüm Eskişehir'i tercih ettim. Sarıcakaya köyü ise aradığım plato özelliklerine sahip bir yerdi. İstanbul'da birçok mekân ve plato artık tanınmıştı. Bu nedenle Eskişehir'de farklı ve kullanılmamış mekanlara gitmek istedik. Sarıcakaya köyü, senaryomuza tam olarak uygun bir mekân. Sanki senaryoyu buna göre hazırlamışız gibi bir köy. Karatay sağ olsun duyduğu mekanlarla bizleri ihya etti. Kenan Bey de bana burada oyuncu konusunda çok yardımcı oldu ve gerçekten Eskişehir'de çok yetenekli oyuncularımız varmış bir çok sinema, dizi ve reklamlarda tanınan isimlerden başrol oyuncumuz Tahsin Çay ve filmin diğer başrol oyuncuları Mahym Melisa Yavan ve Zöhre Alsan var. Bu gibi yetenekli oyuncuları maalesef ki bilmiyorduk. 

Ayrıca Arden menajerlik Kenan Bey ve FK yapım Ferhat Bey  her konuda bana çok yardımcı oldular. Normalde başka illerde proje yaptığımız zaman bulunduğumuz ilden ekip götürmek maalesef ki projelerimizin bütçelerini iki katına çıkarıyor. Ama yapacağımız projemizin teknik malzeme ve teknik ekibini buradan sağladığımız için bütçesel anlamda çok rahat ettik. Bundan sonra yapacağım bütün projelerimde FK yapım ve Arden menajerlikle beraber olacağız.

"İstanbul'dan sonra Türkiye'nin sinema sektöründe ikinci kalbi olarak gördüğüm Eskişehir'i tercih ettim"

Tebbet filmi proje olarak nasıl ortaya çıktı? Süreç nasıl ilerledi?

"Tebbet" filmi aslında kendi zihnimden çıkan bir hikayeydi. 2019 yılında bir motosiklet kazası geçirdikten sonra bu projeyi yazmaya karar verdim. Kazanın ardından evde yalnız olduğumda tuhaf olaylar yaşamaya başladım. Bir sabah kalktığımda avuçlarımın içi ve ayaklarımın altı boyalıydı. Bir gün senaryo yazmaya devam ederken yoruldum ve biraz uyumak istedim. Yine saat gece 22:00 civarlarında uyandım senaryoya devam ettim. Daha sonra sabah kalktığımda banyoda tıraş olurken avuçlarımın içinin böyle sanki paslı demir tutmuşçasına boyalı olduğunu gördüm. Bu tür olaylar yaşamaya başlayınca bir hocaya danıştım ve gece yarısı cinlerin musallat olduğunu ve bana bir nişan yapıldığını, avuçlarım ve ayaklarıma kına yakıldığını söyledi. Bu deneyimler üzerine bir senaryo yazmaya karar verdim. Senarist arkadaşım Mustafa Öztürk'ün de katkılarıyla bu projeyi hayata geçirdik. "Tebbet" filmi sadece korku değil, aynı zamanda gerilim, aksiyon ve komedi öğelerini de içeriyor. Yerli korku filmlerine insanlar şunun için de gidiyorlar; “Ya gideyim, belki bir cin, bir peri filan görürüm” diye gidiyorlar. Ben yerli korku filmlerini özellikle takip ederim. İzleyicisi de var korku filmlerinin. Yani etkiye tepki. Dolayısıyla da biz de böyle bir film yapalım ama filmin hikayesine aksiyon da katalım dedik, komedi de katalım dedik. Şu an üç yönlü bir iş yapıyoruz. Filmde iki sosyal mesaj veriyoruz: "Büyü kötüdür”,” Sakın kimse kimseye büyü yapmasın. Büyücüler hoca değillerdir, onlar kötü insanlardır.” Ama hocalarımızın iyi insan olduğunu, yapılan büyüleri bozan insanların da olduğunu biliyorum ve buna da birebir şahidim çünkü aynı şey benim üzerimde de oldu. Bu yıl iki tane film yapacağım biri komedi, biri korku. Ama önce korkuyu çekeceğim sonra da önümüzdeki yıl dört tane iş yapacağım. Bunlardan bir tanesi aslında söylemek istemiyordum ama röportaj içinde söyleyeyim. Bir dostumun çok güzel bir projesi var. Kendisi de yönetmen. Burada telaffuz etmeyeyim, kendisi gelecek zaten on beş gün sonra Eskişehir'e. Bununla birlikte çok büyük bir askeri proje yapacağız. Ve genel kurmaylıktan da bunun desteğini aldık. Hem askeri birlik olarak hem mühimmat olarak hem de askeri araç gereç olarak. Bu yapacağımız askeri proje Orta Doğu'da iki ülkenin de maddi olarak bize destek verdiği ve sponsor olduğu bir proje.

Filmin konusundan bahsedebilir misiniz?

Aynı evde yaşayan iki kuzen var. Bir kuzenin anne ve babasını kaybetmesi sonucu amcasına ve yengesine sığınmasıyla birlikte büyüme hikayesini ele alan bir proje. Ancak, aynı yaşta olan kuzen Meral, diğer kuzeni için kıskançlık duygularına kapılır ve ilerleyen yıllarda bu kıskançlık devam eder. İkisi de aynı adama âşık olurlar, ancak maalesef adam diğer başarılı ve güzel olan karakteri tercih eder ve onunla evlenir. Bu durumu içine sindiremeyen Meral, kuzeninin hamile olduğunu öğrendikten sonra çocuğu nasıl düşürebileceğini öğrenmek için bir büyücüye başvurur ve bir büyü yaptırır. Ancak bu büyü kendisine zarar verir ve başına gelmeyen kalmaz. Pelin ve Kemal gibi birçok karakter de benzer zorluklarla karşılaşır. Filmin iki farklı sonu olacaktır: Birinde Meral ölebilir, diğerinde ise hayatta kalabilir. İki sonla bitireceğim bir proje olacak. Sürpriz sonlu olacak. Filmimizde izleyiciyi çok ters köşe yapacağımız flaş sahnelerimiz var.

"Filmimizde izleyiciyi çok ters köşe yapacağımız flaş sahnelerimiz var"

Oyuncuları seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Oyunculara tipoloji olarak çok dikkat ettim çünkü bir çocuk filmi olmasından imtina ettim. Orta yaşa hitap eden bir oyuncu kitlem var. Evet küçük yaşta da oyuncular var ama özellikle ve özellikle korku filmlerinde çok küçük oyuncuları kullanmak istemiyorum ben. Hem kendilerine hem de ailelerine bir travma yaratabilir, korkutabilir yani her şey olabilir diye tercih etmiyorum. Bir de filmin yaş kitlesine de Sinema Genel Müdürlüğü karar verecek. Şu an senaryomuz, sinema genel müdürlüğünden onaylı zaten. Ancak Telif Hakları Genel Müdürlüğü biz bandrol almaya gittiğimizde filmimizi izleyecekler. +13 ya da +18 olacağına onlar kendileri karar verecekler. Filminizde de asla ve asla cinsel içerikli hiçbir şey yok. Kesinlikle de kullanmıyorum.

Türk dizi ve sinema sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk dizi ve sinema sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben sinemacıyım. Dizi yapmayı hiç düşünmedim, ama dizi yapımcılarına da çok hak veriyorum çünkü hiç kolay değil dizi yapmak. Çok büyük maliyetler gerektiriyor. Bir dizi yaparsanız projeyi götürürsünüz yayıncı kuruluşa. Yayıncı kuruluş beğenmeyebilir, yeniden aynı bölümü çektirebilir ki birçok arkadaşım aşağı yukarı kırk haftada bir bölüm çektiğini biliyorum. Bu çok uzun bir zaman, çok büyük bir maliyet. Türk dizilerinde de artık konu kalmaya başladı bana göre. Çünkü birçok konu işlendi. Aslında bakacak olursak şöyle; Türkiye'de aksiyon filmleri tutmuyor. Neden? Çünkü yapamıyoruz, Amerika bu konuda dünyaya öncü bir sektör. Amerikan aksiyon filmlerinin yanında biz yapmak istemiyoruz, yapamıyoruz, başarılı olamıyoruz. Yerli filmlere geldiğimizde ise orta seviyede işler yapıyoruz. Ülkemizin ekonomisine bakacak olursak, özellikle son dönemde doların yükselişi nedeniyle malzeme alışımız, malzeme kiralayışımız maalesef bütçeleri altı yedi katına katladı. Dolayısıyla bu dönemde film yapmak, vizyona çıkmak çok zor, izleyici açısından da zor. Bugün ortalama bir bilet yüz lira. İki kişinin sinemaya gitmesi ortalama beş yüz lirayı buluyor. Bu yol, yemek, içecek masraflarıyla birlikte. İzleyiciden bu parayı alabilmek için perdeye çok güzel bir şey koymak gerekiyor. Türk izleyicisinin de ön yargısı var. Bir kişi filmi beğenmediğini söylerse diğerleri gitmiyor, halbuki kişiye göre değişebilir. Ayrıca insanlar genellikle sadece oyunculara odaklanıyor, filmi kimin yönettiği, konusu veya kitaptan uyarlanıp uyarlanmadığı gibi detayları sormuyorlar. Oyuncu seçimi önemli, ancak aldıkları ücretin karşılığını izleyiciye ne kadar sunuyorlar, bunu düşünmeleri gerekiyor.

Son dönemlerde çıkan beğendiğiniz Türk yapımı filmler var mı?

Türk yapımı filmler arasında komedi türündeki işleri çok beğeniyorum. Özellikle Cem Yılmaz'ın komedi filmleri bu konuda başarılı örnekler. Yılmaz Erdoğan'ın son filmi olan "Sazan Sarmalı" da beğendiğim projelerden biri. Ayrıca Şahan Gökbakar da komedi türünde başarılı işlere imza atıyor. Cem Yılmaz'ın zekice hazırladığı işleri özellikle takdir ediyorum.

Cem Yılmaz’ın son projesi olan Erşan Kuneri’yi beğendiniz mi?

"Erşan Kuneri" projesi oldukça zekice hazırlanmış bir proje. Kimileri beğenmeyebilir, ancak ben beğendim. Çünkü filmin içeriği oldukça zengin. Recep İvedik gibi bir karakteri de kimse pek beğenmez, ancak ben Recep İvedik filmlerini başarılı buluyorum. Şahan Gökbakar'ın bu karakteri yaratırken birçok farklı özellikten yararlandığını düşünüyorum. Filmdeki karakter kötü biri değil, kimseye zarar vermiyor, art niyeti yok. Hepimizden bir şeyler almış koymuş. Recep İvedik filmlerini izledim ve gülerek izledim. Çok hoşuma gidiyor. Yani benim izlediğim filmler, yerli yapımlar bunlar. Hani küçük ölçekli yapımların da aslında devlet
tarafından desteklenerek özellikle ve özellikle maddi konuda daha üst seviyelerde hem komedi filmler yapılabilir, romantik komedi filmler yapılabilir, birçok şey yapılabilir. Bu konuda gerçekten Sinema Genel Müdürlüğü olsun Turizm Kültür Bakanlığı olsun çok önünü açtı. Sponsorluk konusunda da Sinema Genel Müdürlüğü ve Turizm Kültür Bakanlığı yapımcılara çok büyük destekler veriyorlar.

Tebbet filminde aldığınız destekler neler?

"Tebbet" filminde Sinema Genel Müdürlüğü'nden destek aldım, ancak maddi destek almadım. Sarıcakaya'da mekân araştırması yaptık. Mekanlar oldukça güzel. Ayrıca Ferhat Bey sponsorluk çalışmalarını yürütüyor, Eskişehir'de birkaç firma ile görüşeceğiz. Kenan Bey ve Tahsin Bey'in de desteğiyle projemizi sürdüreceğiz. Tahsin Bey aynı zamanda başrol oyuncumuz ve projeye önemli katkılar sağlıyor. İnşallah onunla bundan sonraki projelerde de beraber olacağız.

Film nerede ve ne zaman vizyona giriyor?

Film İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir ve Eskişehir gibi büyük şehirlerde vizyona girecek. İki yüz salon kopyası bulunacak. Eskişehir'de bir gala organizasyonu yapmayı planlıyoruz. Tahminen kasım ayının ikinci haftasında vizyona gireceğiz ve sonrasında dijital platformları zorlayacağız.

Gişe beklentisi var mı?

Gişe beklentisi aslında bir sürpriz. Ne olacağını kesin olarak bilemeyiz. Ancak korku filmlerinin izleyici ortalamasını geçmeyi umuyoruz. Korku filmleri için başarılı yönetmenler ve yapımcılar bulunuyor, biz de bu başarıları yakalayabiliriz. Seri olarak devam etmeyi planlıyoruz. Umut ediyorum Tebbet filmimiz de onlardan bir tanesi olur. Seri olarak devam ederiz.

Sizin de eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Özellikle Eskişehir'in ilçelerinde ve ileri gelenlerinden ve devlet büyüklerimizden sonuna kadar destek talep ediyorum. Bu süreçte desteklerini gördüm ve bundan sonra da devam etmelerini umuyorum. Bu desteklerle güzel projeler yapmaya devam edebiliriz.

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
10
açık