Prof. Dr. Bülent Önal Eskişehir’de ilk ve tek Beyin ve Sinir Cerrahisi Özel Kliniği

Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi her geçen gün tıp teknolojisindeki yenilikler ile hızla gelişmekte ve buna paralel olarak teşhis ve tedavide daha başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bu alandaki başarılı tedavileri ile adını Eskişehir’de duyduğumuz isimlerden Prof. Dr. Bülent Önal geçtiğimiz günlerde kendi özel kliniğini açtı. Hastaları ile daha yakından ilgilenmek ve daha kaliteli hizmet vermek istediğini belirten başarılı cerrah ile okurlarımıza özel keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

SAĞLIK & SPOR 13.04.2021, 14:33 22.04.2021, 11:52
Prof. Dr. Bülent Önal  Eskişehir’de ilk ve tek Beyin ve Sinir Cerrahisi Özel Kliniği

Kısaca kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan bahseder misiniz?

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi lisansımdan sonra Hacettepe Tıp Fakültesi’nde Beyin Cerrahisi alanında uzmanlaştım. Akabinde askere gidip vatani görevimi Ankara GATA’da yaptım. Zorunlu hizmetim Siirt’e çıktı, benim için çok keyifli bir süreçti. Uzman olarak çıktığınız zaman ne kadar büyük bir üniversiteden çıkarsanız çıkın ayaklarınızın üstünde durabilmeniz için yeterli tecrübeye sahip olmuyorsunuz. Siirt’ten sonra Batman’da özel bir hastanede, yaklaşık bir buçuk sene çalıştım. Bir cerrahın mesleğinde daha iyi olması için elini kalifiye hale getirmesi gerekiyor, bunu yapabilmesi için de çok ameliyat yapması gerekiyor. O dönem öyleydi, gerçekten yani çok yüksek sayıda ameliyat yaptığım, bundan da keyif aldığım bir dönemdi. Çünkü hastaların hiçbirini sevk etmiyordum. Hatta bir gün yerel bir gazetede “Tersine göç” başlıklı bir haber yapılmıştı. Gerçekten İstanbul’dan, Ankara’dan, Diyarbakır’dan ya da İzmir’ den çok fazla hasta geliyordu ve ameliyat ediyorduk. O dönemde kendimi çok geliştirdikten sonra Eskişehir’e geldim ve Acıbadem Hastanesi’nde çalışmaya başladım, uzun bir süre de orada çalıştım. Aralarda yurtdışı deneyimlerim oldu, özellikle bir sene Almanya’da iki büyük hastanede deneyimim oldu. Aslında geçen sene de Kore’de olacaktım ama pandemi nedeniyle iptal oldu. Kore hem istediğim hem de skolyoz üzerine çalışma yapacağımız bir yer olacak.

Alanınızda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Ne tür cerrahi işlemler yapıyorsunuz?

Beyin tümörü, omurga cerrahisi, omurilik tümörleri, skolyoz cerrahisi alanlarında çalışıyorum. Pediatrik olarak da çocuk hidrosefali dediğimiz beyinde su toplanması, beyincik sarkması ameliyatları yapıyorum. Aslında son dönemde en çok omurga cerrahisi ile ilgileniyorum. Bel ve boyun fırtıkları ve kireçlenme hastaları mesaimin büyük kısmını oluşturuyor. Yürüyemeyen hastaları tekrar yürütebilmek en büyük mutluluğum. Beyin cerrahisi ise yapmak istediğim meslek, hatta beyin cerrahide laboratuvar metotları ile ilgili bir de kitap yazdım. Türkiye’de beyin cerrahi branşında yazılan laboratuvar bazlı ilk mikrocerrahi kitabı oldu. Hacettepe Üniversitesi tarafından basıldı.

Beyin ve sinir hastalıkları alanında uzmanlaşmak istemenizin nedenleri nelerdi?

Mikroskopla her yere ulaşabiliyorsunuz, göremediğiniz şeyleri büyüterek ulaşıp çok incelikli bir iş yapıyorsunuz. Ben de hastaya faydam olabilmesi için özellikle beyinde ve omurilikte, çok ince hareketler yapmam gerektiğini kavradım. Bunun eğitimini almak, öğrenmek istedim ve böylece tümörü olan bir hastanın tümörünü çıkarıp, onu yine sağlıklı bir yaşama getirdiğiniz zaman ki mutluluğunuz gerçekten çok önemli, çok keyifli…

Beyin sinir cerrahisi konusunda en çok yaptığınız cerrahi operasyon nedir? Pandemi sürecinde bu operasyonlarda bir değişiklik oldu mu?

Covid-19 ülkemize Mart ayında ilk geldiği dönemden önce spondiloz dediğimiz belde kireçlenme nedeniyle az yürüyebilen yaşlı hastaların yürümesini arttırmak ve yürüyemez hale gelmelerini önlemek için bele vida koyduğumuz halk arasında platin denen ameliyatları yapıyorduk. Bu ameliyatı önerdiğimiz hastalar pandemi döneminde dışarı çıkamayınca yürüyüş yapamadılar. Bu sebeple bel ve boyun kasları daha çok eridi. Sonrasında yaz döneminde bizim bu ameliyat önerdiğimiz ama ameliyat etme fırsatı bulamadığımız, o dönemde korkup dışarı çıkamayan bu hastaların ve hasta olmadığı halde yürüyemediği için kasları gücünü kaybettiği, kasları eridiği için ameliyatlık hale gelen hastaları ameliyat etmeye başladık. O dönemden beri ameliyat sayımızda ciddi bir artış var. Bunun sebebini de dışarı çıkamamak, omurga sağlığını koruyamamak gibi nedenlere bağlıyoruz.

Yaşam koşulları, gündelik hayat, beslenme şekilleri vb. gibi durumlar beyin ve sinir hastalıklarını nasıl etkiliyor? Tetiklediği durumlar oluyor mu?

Kesinlikle, beyinle ilgili işlerde kalbin ve akciğer sisteminin sağlam olması çok önemli. Bana gelen her hastaya, her danışan kişiye tempolu yürüyüş tavsiye ediyorum. Bu sadece omurilik, beyin sağlığı için değil aslına bakarsanız bütün iç organlarımızın, bütün vücudumuzun, damarlarımızın sağlığımız için çok önemli. Zaten damar sistemimiz ve kalbimiz sağlam olduğu zaman, dokular iyi beslendiği zaman her şey daha güzel oluyor. Tabi ki beslenme çok önemli, obezite çok büyük bir dert, omurga sağlığı için özellikle omurgamıza binen yük çok artıyor. Bunu engellemek için de anahtar aslında yürüyüş gerçekten. Ben insanları zorlamaktan çok hoşlanan bir doktor değilim, hayatın güzel kısımlarını da mutlaka tatmalarını istiyorum çünkü mutsuz geçirilen bir yaşam da sağlıklı değil. Sağlıklı ve dengeli beslenme, spor ve yaşamın keyfini çıkarmak; bunlar kişilerin yaşam standardını yükseltir.

Covid-19 ile beyin ve sinir hastalıkları arasında kanıtlanmış bir bağlantı var mı?

Covid-19 ensefalit denen beyinde özel bir duruma ve beyinde belli lezyonlara da yol açabiliyor. Aynı zamanda nöroloik anlamda baş ağrısı, baş dönmesi, epilepsi nöbetleri, koku- tad alma bozuklukları ve inmeye de (stroke) yol açabiliyor. Bu durum da hastanın yoğun bakım ihtiyacı ortaya çıkabiliyor. Ama bunlar sadece medikal tedavi edilen bir durum, beyin cerrahinin ameliyat ederek direkt tedavi edeceği bir durum değil.

Pandemi sürecine geri dönersek, siz bu süreci nasıl geçiriyorsunuz? Sağlıkçılar olarak bu dönemde en başta görev almak sizin için ne ifade ediyor?

Tabi ki biz de elimizden gelen her türlü desteği verdik ama esas olarak, birincil olarak; acil doktorları, aile hekimleri, anestezi, enfeksiyon ve dahiliye doktorları, göğüs hastalıkları doktorları, bu branşlar hala toplum sağlığı için ön saflarda mücadele ediyor. Tabi bizde Covid hastalarıyla karşı karşıya geldik temas ettik, elimizden geleni yaptık ama bu söylediğim branşlara daha çok iş düştü, çoğu şeyi onlara borçluyuz.

Yorumlar (7)
Nurcan havalan 3 yıl önce
Canımsın seninle gurur duydum biliyormusun klinik açacağını rüyamda gördüm annene anlatmıştım başarılar filerim
Güler Çakır 3 yıl önce
Bundan 4 sene önceleri oturamıyor yürüyemiyordum... Prof. Dr. Bülent Önal bey Beni ameliyat etti...Sağolsun sağlığıma kavuşturdu çok şükür normal yaşantıma kavuştum.. Ameliyat sonrası Doktorumun tavsiyesi üzerine yürüyüş yüzme elimden geldiğince yaparak sağlığıma kavuştum burdan tekrar Sevgili Doktorum Bülent Önal beye sonsuz teşekkürlerimi sevgilerimi sunuyorum...
Göksal Aktürk 3 yıl önce
Bülent Önal hocamla bizzat tanışma şerefine nail oldum. Yeni işyeriniz hayırlı olsun. Çok hassas ve yoğun iş hayatınızda başarılar diliyorum
Emel Dabanlı 3 yıl önce
Hayatımda tanıdığım en mükemmel cerrah muhteşem insan başarılarınız daim olsun Hocam...
Fadik Şahin (Ahmet Can Şeker in annesi) 3 yıl önce
Sayın Prf dr Bülent Önal hocamız gerek mesleki bilgi ve becerisi gerek insanlığı yönünden eşi bulunmaz bulunmaz bir insandır. Yıllar önce oğlumun beyin ameliyatlarını yaptı oğluma ve bize her yönden destek vermişti . Unutulmaz ve hakkı ödenmez bir insandır kendisini tebrik ediyor mice sağlık ve başarı dolu haberlerini aldığımız güzel yıllar diliyorum.
Ümran biçkioglu 3 yıl önce
Adres yazarmısınız
Enver Yumuk 4 ay önce
2016 yılında ameliyat oldum 33 gün yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüm hocam beyin tümörümü çıkarttı ellerine sağlık çok teşekkür ediyorum keşke daha önceki ameliyatlarımda tanısaymışım.
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
10
açık