Halil Sezai ile özel röportaj

Uzun yıllardır dizi ve sinema sektöründeki başarılarıyla beğeni toplayan, müzik sektörüne girişinin ardından “İsyan” şarkısı başta olmak üzere birçok şarkısıyla gönülleri fetheden Eskişehirli şarkıcı Halil Sezai Paracıkoğlu ile Follow Magazin’e özel bir röportaj yaptık. Son dönemde yaşadığı üzücü olay sonrası bir süre kendine çekildiğini, pandemi dönemini kendimi iyileştirmek, geliştirmek ile geçirmeye çalıştığını söyleyen Paracıkoğlu, hayallerinden ve sevdiği ne varsa yapmaktan hiçbir zaman vazgeçmediğini belirtti.

KÜLTÜR & SANAT 12.04.2021, 20:19 17.04.2021, 14:22
Halil Sezai ile özel röportaj

Farklı vokal tarzınız ve şarkılarınızla büyük beğeni topluyorsunuz. Müziğe başlama süreciniz nasıl oldu?

Öncelikle iltifatınız için teşekkür ederim. Profesyonel anlamda, yani şarkı söylediğim için karşılığında para kazanma durumum üniversite yıllarında başladı. Çok sık olmasa da okul dışında ki vakitlerde, ufak tefek kafelerde hem eğleniyor hem de karşılığında para kazanıyordum. Ama genel anlamda müzik aileden gelen bir durum. Çocukluktan beri şarkı türkü söylenen ve dinlenen bir ev olunca, hele baba da eski bas gitaristlerden olunca kendiliğinden gelişen durumlar oluyor.

Farklı karakterlere bürünüp, farklı olay örgülerinin içinde bir hikâye anlatmak ve bu hikayelerin kahramanı olmak, bunu hakkıyla yerine getirebilme çabası, izleyiciye katarsis yaşatabilmek ve yaşamak, bir büyünün içinde olmak gibi. Bu büyünün en güçlü temsilcilerinden biri de tiyatro, oyunculuk...

Tiyatro okudunuz ve uzun bir dönem hem tiyatroda hem dizilerde yer aldınız. Daha sonra başarılı filmler de geldi ve oldukça beğenildi. Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?

Konservatuvar okumak lise yıllarımda kalbime yerleşmiş bir hayaldi. Farklı karakterlere bürünüp, farklı olay örgülerinin içinde bir hikâye anlatmak ve bu hikayelerin kahramanı olmak, bunu hakkıyla yerine getirebilme çabası, izleyiciye katarsis yaşatabilmek ve yaşamak, bir büyünün içinde olmak gibi. Bu büyünün en güçlü temsilcilerinden biri de tiyatro, oyunculuk...

Sinema, hikayenizi ve kurgunuzu çok daha geniş kitlelerle paylaşabilme ayrıcalığı tanıyor.

İncir Reçeli gibi artık Türk sinema sektörü için kült olan bir filmde yer aldınız. Oyunculuğunuz bu film ile daha görünür oldu diyebilir miyiz?

Muhakkak... Hikayenizi ve kurgunuzu çok daha geniş kitlelerle paylaşabilme ayrıcalığı tanıyor sinema.

Siz de bu film ile özdeşleştiniz, bu sizi rahatsız ediyor mu?

Bir film ile özdeşleştirilmekten dolayı övünürüm gurur duyarım. Bu çok başarılı bir iş yaptığımız anlamına gelir. Ancak kendi hayatımı bir film karakteri gibi yaşadığımı düşünenlere de ‘kendimi ‘o bir film, yani gerçek değil, bir kurgu’ açıklamasını yaparken bulmuşluğum çok oldu.

Bestelerimi yaparken, ‘aşk’la besleniyorum

Müzisyen kimliğinize dönecek olursak, bestelerinizi yaparken sizi neler besler?

Aşk.

Söylemekten en çok keyif aldığınız ya da sizi en çok etkileyen şarkınız hangisi?

Şarkılarımı söylemekten, paylaşmaktan her daim keyif alıyorum ama en keyif aldığım şarkım henüz yapmadığım şarkım.

Popüler kültür içinde yer almak, başarılı olduğunuz anlamına gelmez. Birileriyle ruhlarınız ortak bir alan içinde buluşuyorsa, çok fazla ayak altında gezip ruhlarımızı kirletmeye gerek yok.

Popülerlik ve göz önünde olmayı çok seven biri değilsiniz, bunlar olmadan da başarı elde edilebilir mi?

Bunun yüzlerce örneği var. Popüler kültür içinde yer almak, başarılı olduğunuz anlamına gelmez. Birileriyle ruhlarınız ortak bir alan içinde buluşuyorsa, çok fazla ayak altında gezip ruhlarımızı kirletmeye gerek yok. Peki bunu başarabiliyor muyum? Tabi ki hayır. Sadece çabalıyorum.

Pandemi dönemindeyiz maalesef, siz bu süreçte neler yapıyorsunuz? Böyle bir süreçte en çok müzisyenler etkilendi, bu konudaki düşünceleriniz neler?

Sonsuz var saydığımız evrende asılı duran bir kütlenin içinde, çıplak gözle görülmeyen tek bir virüsün, kocamanlaştırdığımız dünyaya neler yapabildiğine şahit olmak, aslında ne kadar pamuk ipliğine bağlı bir hayat sürdüğümüzün kanıtı oldu. Alıştığımız rutinleri tepetaklak eden bir süreç yaşıyoruz. Bu süreçten tüm insanlık etkilendi. Kimi daha az kimi daha fazla. An’da ki durumumuza ve içinde bulunduğumuz toplum düzenine bakarsak, evet, maalesef sanatın dallarıyla ilgili olan tüm alanlar ötekileşti, yok sayıldı. Açlığa mahkûm edildi. Ruhumuzu doyuran insanlara, karınlarını şişirmiş yetki sahipleri sırt çevirdi. Üzülmemek, dertlenmemek elde değil. Şu dönemde akıl sağlığımızı korumak için daha derin nefesler almaktan başka çaremiz yok. Ben şahsen başımı derde sokmadığım zamanlarda bunu yapmaya çalışıyorum. Bu dönemi kendimi iyileştirmek, geliştirmek ile geçirmeye çalışıyorum. Hayal kurmak ve hayallerimi gerçekleştirebilmek adına motivasyon sağlamakla geçiriyorum.

Ortam ve koşullar müsaitlik sağladığı sürece, ömür yettiğince, hayallerimi paylaşmaya devam edeceğim.

Özel yaşantınızda neler oluyor, müzik dışında neler yapmaktan keyif alırsınız?

Özel hayatım adı üstünde bana özel. Ama sadece şunu söyleyebilirim, o da çabalamak, bir şeyleri yoluna koymak ve özlediğim ruh haline dönüşmeye çalışmakla geçiyor.

Bundan sonraki süreç için planlarınız neler? Sinema filmi veya albüm gibi düşünceleriniz var mı?

Sevdiğim şeyleri yapmaya devam ediyorum zaten. Hayal kurmaya devam ediyorum. İçimden nasıl gelirse öyle davranıyorum. Şunu şu zaman yaparım, bunu bu zaman gibi plan kurmuyorum. İçimden ne zaman ne yapmak gelirse... Ortam ve koşullar müsaitlik sağladığı sürece, ömür yettiğince, hayallerimi paylaşmaya devam edeceğim.

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
10
açık