Mihalıççık Belediye Başkanı HAYDAR ÇORUM

İklim krizinin derin etkileriyle mücadele eden, tarımsal üretimi yeniden ayağa kaldırmak için yoğun çaba harcayan ve kırsaldaki kadın girişimciliğine öncülük eden bir ilçe: Mihalıççık. Doğal güzellikleriyle olduğu kadar üretkenliğiyle de dikkat çeken bu bölge, son yıllarda iklimsel felaketlerle sınanıyor. Tüm bu zorluklara karşı üreticinin yanında duran, ilçeyi hem ekonomik hem de çevresel açıdan yeniden şekillendirmeye çalışan bir isim var: Mihalıççık Belediye Başkanı Haydar Çorum.

ESKİŞEHİR 12.08.2025, 10:20 12.08.2025, 15:50 Yeni Kullanıcı
Mihalıççık Belediye Başkanı HAYDAR ÇORUM

Başkan Çorum ile yaptığımız bu röportajda, ilçenin iklim kaynaklı tarımsal kayıplarını, kadın kooperatiflerinin gücünü, Gürleyik Şelalesi'ne dair planlanan doğa dostu projeleri ve çiftçiye sağlanan destekleri konuştuk. Hem ilçenin yaşadığı zorlukları hem de umut veren dönüşümünü birinci ağızdan dinleyeceğiniz bu röportaj, kırsal kalkınmanın ne kadar çok yönlü bir çaba gerektirdiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. 

Sayın Başkan, sizi tanıyabilir miyiz? Haydar Çorum kimdir?

1980 yılında Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi İstanbul'da tamamladım. Trakya Üniversitesi Anestezi bölümünden mezun olduktan sonra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümünü bitirdim. Mezuniyetimin ardından Koyunağılı Kömür İşletmesi'nde maden mühendisi olarak çalışmaya başladım. İş hayatım boyunca alanında öncü firmalarda Maden Mühendisi, Proje Etüt Baş Mühendisi, İşletme Müdürü, Genel Müdür, Maden İşletme Direktörü, Maden Baş Mühendisi ve İşveren Vekili olarak görev aldım. Evliyim ve bir çocuk babasıyım.

İklim krizinin Mihalıççık üzerindeki somut etkileri neler oldu? Özellikle tarım alanında nasıl kayıplar yaşandı?

Son günlerde çok gündemimizde bu iklim krizi meselesi, yaşadığımız yangınlar maalesef canımızı canlımızı ve ormanlarımızı kaybettik çok ilginç yani son 15 günde Mihalıççık'da  3 tane yangını yaşadık. Eskişehir Büyükşehir İtfaiyesi, belediyemiz kurum ve ilgili kurumlarımız, vatandaşımız hızlı müdahalelerle şükür çözdük. 25 yıldır aslında kirazcılık yapılıyor Mihalıççık'ta ve tarihinde ilk defa böyle bir olay yaşıyoruz yani böyle büyük çaplı ülkenin tamamını kapsayan bir don bu tabii sadece Mihalıççık'da değil Türkiye'deki yaklaşık 40 ilde etkili oldu peş peşe 3-4 gün süren zirai don kirazı tamamen bitirdi. Bu sene sadece kiraz da değil diğer meyveler de yok. Şu an hasat zamanında yaklaşık yüzde 25 yüzde 30 gibi bir rekolte düşüklüğü var hububatta da. Hem düzensiz yağış rejimi hem de bu don olayı hububata da zarar vermiş durumda. Bizim için çok büyük bir kayıp yani çünkü ilçe ekonomimizin büyük bir bölümünü kiraz oluşturuyor ve yaklaşık bizim 6 bin ile 8 bin ton arasında bir rekoltemiz olur. Bunun yüzde 90 ihracata alıyoruz ve bu yıl aslında bahçeden yaklaşık 1,5 milyar TL gibi bir beklentimiz vardı.

Kadınların kırsal alandaki üretim ve girişimcilik faaliyetlerinde gözle görülür bir artış var. Bu konuda yürüttüğünüz projeler nelerdir?

Tarım çiftliği projesi çok güzel gidiyor şu anda 500'ün üzerinde hayvanımız oldu hatta geçen Kurban Bayramı'nda ilk koyunlarımızı sattık çok da güzel oldu. Yine Sazak Mahallesi vatandaşların kurduğu bir üretim kooperatif o da dahil oldu işin içerisine şimdi bu kadın kooperatifimiz bizim koyunlarını, yünlerini, yataklarını işleyerek keçe işletme üretimine başlayacaklar zaten daha önce keçe üretimi yapmıştık ilçede ama şimdi koyun yününden başlayarak boyamaya kadar son evreye kadar tamamlamış olacağız. Dolayısıyla kadınlarımıza girişimi arttı. Yavaş yavaş raflardaki ürün sayımız artıyor hem üreticimize hem kadın istihdamına katkı sağlamış oluyoruz.

Baharda yaşanan dondurucu soğukların ardından üreticilerin durumu oldukça zorlaştı. Çiftçiye destek sağlanması konusunda neler yapıldı, siz bu süreci nasıl yönettiniz?

Bizim ilçemizdeki üreticilerin en büyük şanssızlığı, bahçelerin çok büyük olması. Diğer illerde çiftçilerin daha küçük alanlarda üretim yaptığı yerlerde zarar sınırlı kalabiliyor ama Mihalıççık'ta 3 bin - 5 bin ağacı olan üreticiler var. Dolayısıyla bu dondan kaynaklı zarar, bütün gelirini kiraza bağlayan üreticileri derinden etkiledi. Tek geçim kaynağının bir anda yok olması, çok ciddi bir sorun yarattı. Bununla ilgili bakanlığın Tarım İl Müdürlüğü, İlçe Müdürlüğünün ilgili kurumların çalışmaları oldu, zararla ilgili tespitlerle ilgili hatta geçen hafta da Eskişehir Milletvekilimiz Utku Çakırözer bize bu  konuyla ilgili bir rapor istemişti. Ona mevcut durumla ilgili bir rapor ilettik. O da mecliste komisyonda bunu dile getirdi. Ardından ben kurulan komisyon başkanımız Burdur Milletvekili Adem Korkmaz'ı aradım, telefonda yine kendisine durumu izah ettim hem de ilçemize davet ettim, yerinde görmelerini ve işin boyutunu daha net ortaya çıkması için. Çünkü gerçekten çiftçiye destek olmak lazım bu çok zorlu bir süreç, mutlaka katkı sağlamak lazım. Geçen gün Cumhurbaşkanı da açıklama yaptı herhalde Kasım ayına kadar destekleri sağlayacaklar inşallah.

Gürleyik Şelalesi ilçenin en özel doğal alanlarından biri. Burayla ilgili nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Hangi adımlar atıldı ve bundan sonra neler planlanıyor?

Gürleyik Şelalesi doğ harikası bir yer 7-8 metreküp doğal bir su çıkışı olan turkuaz renginde ve doğal havuzların oluştuğu hafta sonları 3 bin- 5 bin civarında ziyaretçinin geldiği doğal bir sit alanı tabii yıllardan beri de bizim için de aslında yani bu güzellik. Bir taraftan da problem oluşturuyor, doğal sit alanı olduğu için de aslında yeni bu güzellik. Bir taraftan da problem oluşturuyor, özellikle trafik ve asayiş sorun oluşturuyor. Doğal sit alanı olduğu için müdahale şansımız da yok ama sağ olsun iki hafta önc genel başkanımız İstanbul Milletvekili Sayın Önder Aksakal ve Çevre Şehircilik Bakanımız ziyaret ettiler. Ben durumu anlattım yani buradaki problemi hatta bir ay önce de Eskişehir Valimiz sağ olsun ziyaret etmişti, onu da yine yerine götürüp göstermiştik. Bakanımız 'Yetkiyi devir etsek size biraz da mali destek sağlasak başlyabilir misiniz?' dedi. Ben de memnuniyetle başlayabileceğimizi söyledim. Şimdi süreç başladı inşallah bu yıl içerisinde bize yetki devri ve bütçe desteği sağlayacaklar. Bizde orada hazırlamış olduğumuz alanla ilgili doğasını o doğal tabiatı koruyacak şekilde düzenlediğimiz projeyi inşallah hayata geçirip önümüzdeki sene aktif olarak devreye almaya çalışıyoruz. Subaşı dediğimiz bir nokta var yani Subaşı'na kadar, yani o çıkışın olduğu yere kadar havuzlardan oraya kadar tamamen yürüyüş yollarının olduğu böyle doğal taş yollarla alanı yürüyüşe açmak işte ondan sonra erken uyarı sistemleri, kamera sistemleri koymak, dinlenme alanları, yine orada bir tarihi değirmen var. O değirmenin çevresini düzenlemek yine dışarıdan gelen misafirler için kamp alanları, karavan alanları ve oradaki köylümüzün ürettiklerini satabileceği ve gelecek ziyaretçilerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri satış noktaları, duşlar, soyunma kabinleri gibi alanlar oluşturmak istiyoruz. Gerçekten hem ilçemiz için hem de bölge için kıymetli bir hale gelecek.

Doğalgazın ilçeye gelmesiyle birlikte Mihalıççık'ta konut ihtiyacının arttığını gözlemliyoruz. Kentsel dönüşüm ve yeni konut projeleriyle ilgili nasıl bir yol izliyorsunuz? 

Özellikle doğalgazdan sonra ilçe merkezindeki yaşama talebi daha da artmış durumda, şu anda en çok yaşadığımız problemlerin başında konut projeleri geliyor. Biz geçen dönem hemen doğalgazdan sonra kat karşılığı ihale yöntemi ile sonra oradaki esnafı teşvik ve yaklaşık 200 civarında bir konut yapımını sağladık. Yine Çevre Şehircilik Bakanlığı'ndan TOKİ'nin yapılması için çalışmaları yapıp onlar tamamladılar. 142 konutu İnşallah 10-15 gün içinde teslim edecekler. Bu arada yine 2 hafta önceki görüşmemizde bakandan ikinci etap sözü de aldık. Önümüzdeki sene biz de özellikle bu son İstanbul depreminden sonra yapıların zaten riskli olduklarını biliyoruz ama ilçede konut sorun olduğu için çaresizlikten kullanmak zorundaydık, bize ait olan lojmanlar da vardı. Bunlar da eski yapılar ve riskli yapılar, son deprem olunca biraz daha dediğim gibi TOKİ'nin de tamamlanmasıyla testlerini gerçekleştirdik ve gerçekten çok düşük çıktı testler, o yüzden onlarda yıkım kararı aldık, şimdi tahliye ettiriyoruz, bizim şu anda 2 binamız var. Yaklaşık 30 küsür dairemiz var ama bizim için tabii özellikle çalışan arkadaşlar, memur arkadaşlar kalıyor, daha önceden yapamadık. Çünkü yapsak o insanların şehre göçmesi gerekirdi. O yüzden dokunamadık, şimdi onları da yıkıyoruz. Yani inşallah bir 20 gün içerisinde yıkım başlayacak, ondan sonra yine bu noktalarda ve çevredeki komşu parseller de dahil ederek bir kentsel dönüşüm hızlanıyor, şu anda 2-3 tane projeyi hazırladık yakında ihalelerini gerçekleştirerek konut yapımının sayısını artırma ile bu dönem daha yoğun bir çaba harcayacağız. 

Mihalıççık'ı 21. yüzyılın modern kırsal ilçesi yapma vizyonunuz nedir?

Öncelikle üretim, tarım ve hayvancılık; ardından turizm, sosyal yaşam ve sporla desteklenen çok yönlü bir ilçe oluşturmak. Yunus Emre projesiyle kırsalda hem ekonomik hem sosyal yaşamı güçlendirmeyi amaçlıyoruz.

Kırsal mahallelerde üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak adına nasıl destekler sağlıyorsunuz? Kadın üreticiler bu sürece nasıl dahil oldu?

Biz hayvan varlığı ikinci büyük ilçeyiz, ben başladığımda da özellikle biraz daha üretime yönelik işler yapmaya çalışıyoruz ve üreticiye destek olalım diye sütçü gitmeyen dağ köylerinde kadınlarımızın şöyle bir talepleri oldu 'Başkanım bizim hayvanlarımız var ama biz bu sütleri satamadığımız için mecburen her gün bu sütleri işlemek zorundayız' dediler, yani her gün ya peynir yapacaksınız ya da tereyağı yapacaksınız. Biz de şöyle yaptık, sütçü gitmeyen köyleirmize soğutma tankları koyduk ve köylerimiz sütlerini almaya başladı, biz bunu yapınca köylerimiz hayvan sayılarını arttırdılar. Mihalıççık Kadın Kooperatifi ile beraber buraya bir süt entegre tesisi projesine müracaat etti yani projemizi sunduk ve projemiz dönemde Türkiye'de en yüksek puanı alan proje olmuş oldu, yaklaşık 14 milyonluk bir proje 9 milyonu şimdi tekrar hibe olarak kooperatifimize verdi biz de sanayi sitesinin içerisindeki 2 dükkanımızı bu iş için tahsis ettik şu anda inşaat işine bu hafta başlıyoruz, hedefimiz Ağustos sonunda ilçemizde bu köylümüzün ürettiği sütleri artık dışarı satmayarak Mihalıççık markası ile peynirini üretmek, bunun için de ben yine yaklaşık 2 ay önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş'ı ziyaret ettim. Onların da halk marketleri var yine Eskişehir Büyükşehir Belediyemizin halk marketleri var, zaten kaşar üretimini satabileceğini ve ihtiyaç olduğunu söylediler. Çünkü İzmir'den alıyorlarmış onlar da bu yakın blgede kooperatif olarak üretim yapan yok, dolayısıyla pazar sorunumuz da yok.

Mihalıççık'ta spor yatırımlarına büyük önem verdiğinizi görüyoruz. İlçeye yapılacak hentbol salonu ve spor kompleksiyle ilgili neler söylemek istersiniz?

Geçen sene sonuna doğru Spor Toto ile sözleşme imzaladık, sağ olsunlar sponsor oldular projemize, projemizi tamamladık ve bu ayın 18'inde ihalesini gerçekleştireceğiz. Hedefimiz yıl sonuna kadar inşaatını tamamlamak, İnşallah bitirirsek yıl sonuna kadar sezonun ikinci yarısından sonra Süper Lig takımların tamamı ilçemize gelmiş olacaklar. Dolayısıyla hentbol müsabakalarını ilçemizde yapmış olacağız işte Beşiktaş, Bursa, Rize, Trabzon gibi konaklama imkanları da olacak, şu anda 2 otelimiz var daha önce pansiyon olarak kullandığımız bir alan vardı orayı da modern bir otele çeviriyoruz. Bu yılın sonundan itibaren artık kapalı hentbol sahasına kavuşmuş olacak ve süper lig takımlarını hatta belki Avrupa müsabakaları dahil ilçemizde oynanabilir. Bu arada yaptığımız işle sadece bir hentbol sahası değil burada bir spor kompleksi yapmaya çalışıyoruz, projesini bitirdik ikinci adım olarak da tenis kortları, kapalı yüzme havuzu planımız var alan içerisinde yani kısa bir süre içerisinde Mihalıççık'da ciddi bir kompleks yapmış olacağız, bu Eskişehirspor için de önemli. Eskişehir'de de bir saha yapılacak ama şu andaki mevcut daha iyi daha kapsamlı bir tesise kavuşmuş olacak.

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
2
kapalı
banner9