SAĞLIKLI BİR GÜZELLİK İÇİN PROFESYONEL ADIMLAR; Dr EDA KİBAR

ESKİŞEHİR 23.06.2023, 11:41 Muhabir
SAĞLIKLI BİR GÜZELLİK İÇİN  PROFESYONEL ADIMLAR; Dr EDA KİBAR

Eskişehir’in başarılı dermatologlarından Eda Kibar Atasoy ile kendisi, kariyeri ve güzellik üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Güzellik sırları ve sağlık için dikkat edilmesi gerekenler gibi pek çok önemli husus hakkında kıymetli tavsiyelerini bizimle paylaşan Eda Kibar Atasoy ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet sizlerle… 

Uzun yıllardır dermatoloji alanında başarıyla mesleğinizi sürdürüyorsunuz. Bize biraz kariyer hikayenizden bahseder misiniz?

Ben 1978 yılında İstanbul’da doğdum. Ailemin iş koşulları sebebiyle ülkemizin pek çok güzel şehrinde yaşama fırsatı buldum. İlkokulu Nazilli Sümer İlköğretim Okulunda, ortaokul ve liseyi  Nazilli’de, son sınıfı da Bursa’da okudum. Evliyim, bir kız ve bir erkek olmak üzere iki çocuk annesiyim. İyi derecede İngilizce biliyorum. Özel ilgi alanı ve hobilerim arasında ise; resim yapmak, çiçek yetiştirmek ve kitap okumak yer almaktadır.

1996 – 2002 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesindeki eğitimimi başarı ile tamamladım. Dermatoloji ihtisasıma 2002 yılında Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde başladım. 2007 yılında  İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Bölümünde ‘Yeni Doğanda Dermatolojik Bulgular’ konulu tez çalışması ile de uzmanlığımı aldım.

2008 – 2013 yılları arasında İzmir Menemen Devlet Hastanesinde, 2013 – 2015 yılları arasında Eskişehir Devlet Hastanesinde, 2015 -2020 yılları arasında Eskişehir Acıbadem Hastanesi Dermatoloji Kliniğinde çalıştım. 2020 yılı Ekim ayında, Eskişehir Cassaba Modern’de kendi kliniğimi açtım ve  hastalarıma hizmet vermeye devam etmekteyim.

Dermatoloji ile güzellik arasında nasıl bir bağlantı var, bir hekim olarak neler söylemek istersiniz?

Dermatoloji ile güzellik arasında güçlü bir bağlantı bulunmaktadır. Cilt, insanların dış görünüşünü büyük ölçüde etkileyen bir organdır ve dermatoloji, cilt sağlığı ve estetik görünüm konularında uzmanlık sağlar. Dermatologlar olarak, cilt sağlığına odaklanırız. Çünkü sağlıklı bir cilt, güzellik için temel bir unsur olarak kabul edilir. Cilt problemleri, akne, lekeler, kırışıklıklar veya cilt tonu düzensizlikleri gibi sorunlar, insanların kendine olan güvenini etkileyebilir. Dermatologlar olarak, bu tür cilt problemlerine müdahale ederek ve tedavi seçenekleri sunarak insanların ciltlerindeki değişikliklerin ve iyileşmenin güzelliklerini artırmasına yardımcı oluruz.

Ayrıca, dermatologlar olarak, estetik uygulamalarla da elbette ilgileniyoruz. Örneğin, botoks veya dolgu gibi işlemler, yüz hatlarını daha iyi hale getirmek, hacim kaybını gidermek veya ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltmak için kullanılabilir. Bu prosedürler, kişinin dış görünümünü iyileştirerek güzelliği artırmaya yardımcı olur.

Ancak güzellik sadece dış görünümle sınırlı değildir. Dermatoloji aynı zamanda cilt sağlığını korumak, cilt kanseri gibi ciddi hastalıkları teşhis ve tedavi etmek için de önemlidir. Cilt kanserinin erken teşhisi ve tedavisi, hayati önem taşır. Bu nedenle, düzenli dermatolojik muayeneler ve cilt kanseri taramaları, sağlıklı bir cilt ve güzel bir görünüm için büyük öneme sahiptir.

Sonuç olarak, dermatoloji ve güzellik arasında güçlü bir ilişki vardır. Dermatologlar hem cilt sağlığını korumak hem de estetik kaygıları ele almak konusunda uzmandırlar. Bu nedenle, sağlıklı bir cilt ve güzel bir görünüm için dermatologlara başvurmak önemlidir.

Dermatoloji doktoru olarak, hasta ve danışanlarınız için planladığınız tedavi, güzellik ve estetik uygulamalarınızda nelere dikkat ediyorsunuz?  

Kişiye özel hizmet anlayışı, güzellik alanında uygulanacak hizmetlerin önemli bir parçasıdır. Her bireyin cilt yapısı, ihtiyaçları ve beklentileri farklı olabilir. Bu nedenle, dermatolog olarak, kişinin benzersiz özelliklerini dikkate alarak tedavi ve bakım planlarını özelleştiriyoruz.

Her cilt farklıdır ve cilt problemleri bireysel olarak ele alınmalıdır. Kişiye özel bir hizmet sunmak, cilt tipini, hassasiyetlerini, var olan sorunlarını ve beklentilerini anlamamızı sağlar. Bu bilgileri kullanarak, tedavi ve bakım planını kişinin ihtiyaçlarına ve hedeflerine uygun şekilde özelleştiririz.

Ayrıca, kişiye özel hizmet anlayışı, doğru tedavi ve ürün seçimini sağlar. Örneğin, bir kişi akne sorunu yaşıyor ise, cilt tipine ve aknenin şiddetine bağlı olarak uygun tedavi yöntemlerini belirlememiz önemlidir. Aynı şekilde, cilt yaşlanmasıyla ilgili endişeleri olan bir kişiye seçeceğimiz tedavi yöntemlerini ve ürünleri kişinin yaşına, cilt durumuna ve beklentilerine göre özelleştiririz.

Kişiye özel hizmet sunmanın başka bir avantajı da güzellik hedeflerine ulaşmada daha etkili sonuçlar elde etmemizi sağlamasıdır. Herkesin güzellik anlayışı ve beklentileri farklıdır. Bir kişi, daha pürüzsüz bir cilde sahip olmak isterken, bir başkası cilt tonunu iyileştirmek veya kırışıklıkları azaltmak isteyebilir. Kişiye özel hizmet planlayarak, bireyin beklentilerini karşılamaya yönelik özelleştirilmiş tedaviler ve prosedürler sunmaktayız.

Sonuç olarak, kişiye özel hizmet anlayışı, tedavi, güzellik ve estetik alanında uygulanacak hizmetlerin başarısı için çok önemlidir. Bu yaklaşım, cilt tipi, bireyin ihtiyaçlarını, hedeflerini ve beklentilerini dikkate alarak özelleştirilmiş tedavi ve bakım planları sunmamızı sağlar. Kişiye özel hizmet, daha etkili sonuçlar elde etmek ve hasta/danışan memnuniyetini artırmak için önemli bir faktördür.

Gün geçtikçe kozmetik ve dermatolojik uygulamalar, teknoloji ve yeni trendlerle birlikte gelişiyor. Hastaların beklentilerinde de farklılaşmalar oluyor mu? 

Evet, gün geçtikçe kozmetik ve dermatolojik uygulamalar, teknoloji ve yeni trendlerle birlikte hızla değişiyor ve gelişiyor. Bu gelişmeler, hastaların beklentilerinde de farklılaşmalara neden oluyor. İnsanlar artık daha bilinçli ve bilgili bir şekilde kozmetik ve dermatolojik hizmetlerden yararlanmak istiyor.

Hastaların beklentileri farklılık gösterebilir ve kişisel tercihlerine bağlı olarak değişebilir. Estetik görünümle ilgili talepler artarken, doğal ve sağlıklı bir görünüm elde etme isteği de yaygınlaşmıştır. Daha önceleri sadece kırışıklık giderme veya leke tedavisi gibi belirli konulara odaklanılırken, şimdi daha kapsamlı bir bakış açısı benimsenmektedir.

Örneğin, daha fazla insan gençleşme yöntemleri arayışında olup, ciltteki yaşlanma belirtilerinden kurtulmak veya cilt tonunu düzeltmek isteyebilir. Botoks, dolgu, lazer tedavileri gibi popüler estetik yöntemler, hastaların gençleşme beklentilerini karşılamak için oldukça fazla tercih edilir hale gelmiştir.

Ayrıca, teknolojik ilerlemelerin dermatolojik alanda getirdiği yenilikler de hastaların beklentilerini değiştirmektedir. Örneğin, lazer teknolojisi cilt yenileme, leke tedavisi ve cilt sıkılaştırma gibi alanlarda büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Bu tür teknolojik gelişmeler, daha hızlı ve etkili sonuçlar alabilme beklentisini artırmıştır.

Sonuç olarak, kozmetik ve dermatolojik uygulamalardaki teknolojik gelişmeler ve yeni trendler, hastaların beklentilerinde farklılaşmalara yol açmıştır. Estetik görünüm, gençleşme ve doğal sonuçlar gibi konulara yönelik talepler artmıştır. Bu sebeple, dermatologlar olarak hastalarımızın beklentilerini anlamak, güncel trendleri takip etmek ve en yeni teknolojileri kullanarak onlara en iyi hizmeti sunmak büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle kliniğimizde en yeni ve en güncel teknolojilere yatırım yaparak hasta ve danışanlarımızın hizmetine sunmaktayız.

Size müracaat eden hastaların en çok tercih ettiği uygulamalar nelerdir?

Dermatoloji uzmanına müracaat eden hastalar arasında en çok tercih edilen estetik uygulamalar, zaman içinde değişiklik gösterebilmektedir. Çünkü tercihler, trendlere ve kişisel ihtiyaçlara göre farklılıklar gösterebilir. Ancak genel olarak bazı popüler estetik uygulamalar vardır.

Botoks, en yaygın tercih edilen estetik uygulamalardan biridir. Botulinum toksini kullanılarak yapılan bu işlem, yüzdeki kırışıklıkları ve mimik çizgilerini azaltmayı hedefler. Özellikle alın, kaş arası çizgiler ve kaz ayakları gibi bölgelerde botoks tercih edilir.

Dolgu işlemi de sıklıkla tercih edilen bir uygulamadır. Hyaluronik asit bazlı dolgular kullanılarak, hacim kaybı yaşanan bölgeler doldurulur ve yüz hatları düzeltilir. Dudak dolgusu, yanak dolgusu, nazolabial ve barkod çizgilerinin düzeltilmesi için dolgu uygulamaları yaygın olarak tercih edilir.

Lazer tedavileri de popüler estetik uygulamalar arasındadır. Lazer epilasyon, cilt gençleştirme, leke tedavisi ve cilt sıkılaştırma, dövme silme gibi birçok farklı alanda kullanılır. Lazer teknolojisi sayesinde, hızlı, etkili ve başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.

PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisi, son yıllarda artan bir ilgi görmüştür. Kişinin kendi kanından elde edilen plazma, cilt gençleştirme, saç dökülmesi tedavisi ve yara iyileşmesi gibi alanlarda kullanılır.

Bu saydığımız uygulamalar, dermatoloji uzmanlarına başvuran hastaların tercih ettiği estetik uygulamalardan birkaç tanesi olup, aslında çeşitliliği çok daha fazladır. Her hastanın ihtiyacı ve beklentisi farklı olduğundan, bir dermatolog olarak hastalarımızın önceliklerini, cilt yapısını ve estetik hedeflerini değerlendirerek, kişiye özel bir tedavi planı oluşturmaktayız.

Cilt bakımına ve yüz gençleştirme uygulamalarına kaç yaşından itibaren başlanmalı? Yaşa göre uygulamalarda ne gibi farklılıklar oluyor? 

Cilt bakımı ve yüz gençleştirme uygulamaları, kişinin yaşına, cilt yapısına, genetik faktörlere ve cilt sorunlarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Her bireyin cilt yapısı ve ihtiyaçları farklı olduğundan, bir yaş sınırı belirlemek zor olsa da genel olarak belirli yaş aralıklarında önerilerde bulunabiliriz.

Elbette cilt bakımına erken yaşlarda başlamak, cildin sağlığını ve genç görünümünü korumak için önemlidir. Gençler, ciltlerini temizlemek, nemlendirmek ve güneş kremi kullanmak gibi temel cilt bakım adımlarını uygulamayla başlamalıdır. Bununla birlikte, özellikle yağlı cilt tipine sahip genç bireylerde, akne gibi cilt sorunları ortaya çıkabilir. Bu durumda, dermatolog desteği almak faydalı olur. Yüz gençleştirme uygulamalarına gelince, bu genellikle yaşlanma belirtilerinin daha belirgin hale geldiği orta yaşlardan sonra daha yaygın hale gelir. Bu noktada, botoks veya dolgu gibi uygulamalar, kırışıklıkları azaltmak veya hacim kaybını düzeltmek için tercih edilebilir.

Yaş ilerledikçe, cilt elastikiyeti azalır, kolajen üretimi azalır ve deri daha ince hale gelir. Bu nedenle, yaşlanma belirtilerini azaltmak ve cilt sağlığını korumak için daha kapsamlı yüz gençleştirme tedavileri düşünülebilir. Örneğin, lazerli cilt gençleştirme işlemleri, dermal dolgu uygulamaları, PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisi ve cilt sıkılaştırma prosedürleri gibi yöntemler kullanılabilir.

Ancak her yaşta uygun bir cilt bakım rutini benimsenmelidir. Yaşa bağlı olarak cilt bakımında bazı farklılıklar olabilir. Örneğin, gençlerde yağlı cilt ve akne eğilimi daha yaygınken, orta yaşlarda cilt kuruluğu ve kırışıklıklar daha belirgin hale gelebilir. Bu nedenle, yaşa göre uygun temizleyici, nemlendirici, güneş koruyucu ve aktif bileşenler içeren ürünlerin kullanılması önemlidir.

Sonuç olarak, cilt bakımı ve yüz gençleştirme uygulamaları yaşa ve bireysel ihtiyaçlara bağlı olarak değişir. Erken yaşlarda cilt bakımına başlamak, cilt sağlığını korumak için önemlidir. Yüz gençleştirme uygulamaları ise genellikle orta yaşlardan itibaren daha önemli hale gelir.

Cilt yaşlanmasında ve cilt kanserine yakalanmada Güneş ne kadar etkilidir? Güneşin olumsuz etkilerini azaltmak için nelere dikkat etmeliyiz?

Güneş, cilt yaşlanması üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Uzun süreli güneş maruziyeti, cildin yaşlanmasını hızlandırabilir ve çeşitli yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bunlar arasında kırışıklıklar, cilt tonu eşitsizlikleri, elastikiyet kaybı ve lekeler yer alır. Bu nedenle, güneşin cilt üzerindeki etkisi cilt yaşlanmasında büyük bir etkiye sahiptir.

Güneşe bağlı yaşlanma süreci, güneşin UV ışınlarının cildin derinliklerine nüfuz etmesiyle başlar. UV ışınları, serbest radikal oluşumunu artırır ve bu da ciltte oksidatif strese yol açar. Oksidatif stres ise kolajen ve elastin liflerinin bozulmasına, cilt hücrelerinin hasar görmesine ve ciltte yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Ayrıca, güneşin UV ışınları cilt kanserine yol açabilen DNA hasarına da neden olabilir. Uzun süreli ve tekrarlayan güneş maruziyeti, cilt kanseri riskini artırır. Bu nedenle, güneşin zararlı etkilerini en aza indirgemek ve cilt kanseri riskini azaltmak için, güneşten koruyucu önlemler almak önemlidir.

Güneşe bağlı yaşlanma ve cilt kanserini önlemek için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

1. Güneşten korunmak için genellikle 10:00-16:00 saatleri arasında güneşe çıkmaktan kaçının. Bu saatlerde güneşin UV ışınları çok daha güçlüdür.

2. Güneş koruyucu ürünler kullanın. En az 30 faktörlü ve geniş spektrumlu (UVA ve UVB) güneş koruyucuları tercih edin. Güneş koruyucuyu her gün kullanın ve düzenli olarak yenileyin.

3. Güneşe çıktığınızda koruyucu giysiler, şapka ve güneş gözlüğü kullanın. Bu, cildinizi ve gözlerinizi güneşin zararlı etkilerinden korumaya yardımcı olur.

4. Suni bronzlaşma yöntemleri de cildinizi UV ışınlarına maruz bırakabilir ve zararlı olabilir.

5. Düzenli olarak cilt kontrolü yaptırın. Dermatoloğunuzla düzenli kontroller yaparak cilt kanseri veya diğer cilt sorunlarına erken teşhis ve tedavi imkanı sağlayabilirsiniz.

Özellikle yüz gençleştirme uygulamaları konusunda yeni trendlerden bahseder misiniz? 

Yüz gençleştirme uygulamaları alanında sürekli olarak yeni trendler ve teknikler gelişmektedir. Günümüzde popüler olan yüz gençleştirme trendlerinden bazıları şunlardır;

1. Doğal Görünüm: Doğal ve sağlıklı bir görünüm elde etme isteği, yüz gençleştirme trendlerinde önemli bir tercih nedenidir. Artık pek çok kişi, aşırı yapılmış veya yapay görünen sonuçlar yerine, yüzün doğal ifadesini koruyan uygulamaları tercih etmektedir.

2. Dolgu Uygulamaları: Dolgu maddeleri, hacim kaybı yaşanan bölgelere veya kırışıklıklara uygulanarak yüzde gençleşme sağlar. Son yıllarda, daha uzun süreli etkiler ortaya koymayı sağlayan ve daha doğal sonuçlar veren dolgu malzemeleri geliştirilmiştir.

3. Non-invaziv (Cerrahi Olmayan) Yöntemler: Cerrahi olmayan yüz gençleştirme yöntemleri, hastaların daha az invaziv prosedürlere yönelmesini sağlar. Bu yöntemler arasında lazer tedavileri, radyofrekans, mikro iğneleme ve cilt yenileme işlemleri yer alır. Non-invaziv yöntemler genellikle daha kısa sürede iyileşme sağlar ve hastalara daha konforlu bir deneyim sunar.

4. Kontur ve Definasyon: Yüzün kontürünü belirginleştirmek ve daha genç bir görünüm elde etmek için kontur uygulamaları yaygın hale gelmiştir. Özellikle elmacık kemiklerini vurgulamak, çene çizgisini şekillendirmek veya çene altı sarkmalarını düzeltmek için kullanılan dolgu maddeleri bu alanda yaygın olarak tercih edilir.

5. Proaktif Gençleştirme: Gençleştirme uygulamalarına daha erken yaşlarda başlama eğilimi artmaktadır. Bazı insanlar, yaşlanma belirtilerini önlemek veya geciktirmek için proaktif bir yaklaşım benimsemekte ve özellikle güneşten korunma yöntemlerine ve cilt bakımı rutinlerine önem vermektedir.

Bu trendler, yüz gençleştirme uygulamalarının daha kişiselleştirilmiş ve doğal sonuçlar sunan bir yöne doğru ilerlediğini göstermektedir. Ancak her bireyin ihtiyaçları farklı olduğundan, en iyi sonuçları elde etmek için alanında uzman, tecrübeli bir dermatoloji doktoruna başvurmak önemlidir.

Kozmetik sektörünün gelecekte derinin yaşlanma hızı, cildin genç kalması üzerine nasıl bir etkisi olacak?

Kozmetik sektörü, derinin yaşlanma hızı ve cildin genç kalması konusunda şu anda olduğu gibi gelecekte de önemli bir etkiye sahip olacak. İleri teknolojiler ve araştırmalar sayesinde, cilt yaşlanmasıyla mücadele etmek ve cildin gençliğini korumak için daha etkili ve yenilikçi tedaviler geliştirilecektir. Bilimsel ilerlemeler, cilt yaşlanması sürecini anlamamızı ve hedefi olan çözümler sunmamızı sağlayacaktır. Genetik faktörler, çevresel etkenler ve yaşam tarzı seçimleri gibi cilt yaşlanmasını etkileyen birçok faktörü anlamak, kozmetik sektörünün cilt bakım ürünleri ve tedavilerini daha etkili ve başarılı hale getirmesine yardımcı olacaktır. Gelecekte, derinin yaşlanma hızını yavaşlatmak ve cildin genç kalmasını sağlamak için daha özel ve kişiselleştirilmiş yaklaşımların benimseneceğini bekliyorum. Gelişmiş cilt analizi teknolojileri ve genetik testler, bireylerin cilt özelliklerini daha iyi anlamamıza ve onlara özel cilt bakım programları oluşturmamıza yardımcı olacaktır.

Ayrıca, anti-aging tedavilerinde yeni aktif bileşenler ve yöntemlerin kullanımı da artacaktır. Örneğin, peptitler, büyüme faktörleri, antioksidanlar ve kök hücre teknolojisi gibi ileri bileşenler ve tedavi yöntemleri, cildin yaşlanma sürecini geciktirmek veya tersine çevirmek için tercih edilebilir. Bununla birlikte, cilt yaşlanması konusunda en etkili yöntemlerden biri önleyici bakımdır. Gelecekte, cildin genç kalmasına yönelik önleyici yaklaşımların daha da önem kazanacağını düşünüyorum. Güneş koruması, düzenli cilt bakımı, sağlıklı beslenme ve stres yönetimi, sigara içilmemesi gibi faktörler, cildin yaşlanma sürecini kontrol altında tutmaya yardımcı olacaktır.Sonuç olarak, kozmetik sektörünün gelecekte derinin yaşlanma hızı ve cildin genç kalması üzerinde büyük bir etkisi olacak. İleri teknolojiler, kişiselleştirilmiş yaklaşımlar ve önleyici bakım stratejileri, cildin gençliğini korumak ve yaşlanma belirtilerini geciktirmek için oldukça iyi imkanlar sunacaktır. Dermatologlar olarak, bu gelişmelere liderlik etmek ve hastalarımıza en iyi cilt bakımı çözümlerini sunmak için çalışmaktayız.

Biraz da iş hayatı dışında aile ve sosyal yaşantınızdan bahseder misiniz? Yoğun iş mi yapıyorsunuz? Stresinizi azaltmak için kendinize özel alanlar yaratıyor musunuz? 

Hayatın her alanında var olmak, her anımı dolu dolu yaşamak benim için çok önemli. Çok yoğun bir iş yaşamım olduğu gerçek. Severek keyifle çalışıyorum yine de bazen yorucu olduğunu söyleyebilirim. Rahatlamak, stres atmak için doğada olmayı tercih ediyorum. Bahçemle ilgilenmek, ormanda yürüyüş yapmak benim için dinlendirici oluyor. Eşim ve çocuklarımla kaliteli zaman geçirmeye çalışıyorum. 

Ailecek yeni şeyler öğrenmeyi seviyoruz. Müzik, dans ve doğa sporları ilgi alanımız. Bir de yoga benim için vazgeçilmez. Yoganın beden, zihin ve ruhu dinlendiren bütünsel iyilik haline ulaştıran bir yöntem olduğunu düşünüyorum.

Genel olarak sevdiğim insanlarla bir arada olmayı, sakin ve huzurlu ortamları tercih ediyorum. Bu şekilde daha mutlu ve zinde kalmayı başardığımı hissediyorum.

Gelecek planlarınız ve hedefiniz nelerdir?

Estetik ve kozmetik dermatoloji alanında hızla gelişen teknolojiyi yakından takip etmek çok önemli. Çünkü kliniğimde en son teknolojiye sahip cihazları kullanmak ve hastalarıma daha etkili ve güvenli tedavi seçenekleri sunmayı hedefliyorum. Bu nedenle sık sık çeşitli seminer, eğitim ve kongrelere katılıyor, yeni yöntem ve güncel tedavileri takip ediyorum.

Kliniğimizdeki hizmet yelpazesini genişletmek ve bu sayede hastalarıma daha kapsamlı, etkili, güvenli ve güncel tedavi seçeneklerini sunabilmek en önemli hedeflerimizden. Bu hizmeti sunarken hasta memnuniyeti elbette en önemli önceliklerimizden birisi.

Sağlıklı iletişim kurarak, hasta beklentilerini anlamaya çalışıp, onlara en uygun tedavi seçeneklerini sunarak birlikte bir planlama yapmaya çalışmak benim için çok önemli.

Hasta tedavi sürecinin takibi ve sonucun değerlendirilmesi ise, hasta memnuniyetinin en yüksek oranda sağlanması açısından bizler için büyük önem arz ediyor.

Tüm bunları bugün ve gelecekte de başarmak, bu alanda bir marka olmak, şu anki en önemli hedefim olarak söylenebilir.

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
2
kapalı